sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

KALP HAZIRSA AZA ASKERDİR!

A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

 

Hamd Âlemlerin Rabbi olan ALLAH(C.C)’a mahsustur. Salat ve selam önderimiz başkomutanımız HZ. MUHAMMED(S.A.V)’e aline ashabına ve müminlerin üzerine olsun.

Kalbin bazı halleri kişiyi asker gibi itaat etmeye hazır hale getirir. Şüphesiz bu durumun meydana gelmesi kuranı doğru şekilde anlamaktan kalbi ona hazırlamaktan geçer. Kurandan faydalanmak, anlamak, kalbi hazır hale getirmek nasıl gerçekleşir?

İlk olarak gün içinde yapacağımız herhangi bir iş için dahi olsa ön hazırlık içinde bulunuyoruz. Bunu yapmak o işi bizim açımızdan daha kolay bir hale getiriyor. Kurandan faydalanmak için hazırlanmak kalbindeki meşguliyetleri atman, dünyalıkları çıkarman ile mümkün olacaktır.

Kur’an’dan faydalanmak istersen onu okuyacağın ve dinleyeceğin zaman kalbini ona bağla ve işitme organlarını ancak ona yönlendir. Yüce Allah’ın seninle konuştuğu, muhatap olunduğun şuuruyla o atmosferde hazır bulun. Çünkü Kur’an, Resûlü’nün dili üzere Allah’ın buyurduğu hitabıdır.

Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Muhakkak ki bunda kalbi olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt bulunmaktadır.” (Kaf, 37)

İşte böyle…

Bunun tam tesir etmesi için, gerçekleşmesi gereken düsturların, konumlara olan bağlantısının, bu tesirin meydana gelme koşullarının, gerekli şartın meydana gelmesi ve bunlara mani olan etkenlerin kalkması gerekir. Ayet-i kerime bunların hepsini apaçık ve özlü bir anlatımla dile getirmekte, maksadı ortaya koymaktadır….

Ayet-i kerime’de buyurulan:

“Muhakkak ki bunda bir öğüt bulunmaktadır” cümlesi, sûrenin başından bu ayete kadar olan konulara işaret etmektedir. İşte bu, tesir edendir.

“Kalbi olan” ifadesine gelirsek, bu da (tesiri) kabul eden yerdir. Bundan murad ise, Allahu Teâlâ’yı akleden diri kalptir. Allahu Teâlâ’nın buyurduğu gibi:

“O’nun söyledikleri, ancak Allah’tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur’andır. Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.” (Yasin, 69-70)

Âyette geçen, “Kulak veren” ifadesi ise; kendisine söylenenlere karşı hazır bulunup kulak vermek ve işitmeyi oraya yönlendirmek demektir. Nitekim bu da, söz ile tesir etmenin şartı anlamına gelir.

“Hazır bulunup” ifadesine bakarsak; bundan murad ise, kalbin şahit olması, hazır bulunup, kaybolmaması demektir.

İbn Kuteybe der ki:

“Allah’ın Kitabını dinlerken kalp ve idrak hazır ve şahit bulunmalı ve asla gafil olmamalıdır.”

Şu var ki, kalbin başka yerde olması, tesir etmesi için engel teşkil etmektedir. Yani kendisine söylenenlere karşı kalp gaflette bulunmakta ve hazır olmamaktadır. Ona bakışlarını çevirmemekte, onu düşünmemektedir.

Öyleyse, tesir oluşmuşsa ki bu Kur’an-ı Kerim’in bizzat kendisidir

Kabul eden yerde oluşmuşsa – ki bu da akleden kalptir-,

Şart da meydana gelmişse -ki bu da kulak vermektir-,

Maniler de ortadan kalkmışlarsa -bunlarda kalbin gafil olması, âyetin hitabından çıkıp başka şeylere yönelmesidir-

O takdirde istenilen tesir meydana gelmiş demektir. Bu da: Faydalanmak ve öğüt almaktır. Sonuç olarak kalbi bu noktalarda eğitmek, geliştirmek zorlu koşullarda dahi olunsa bedenin azalarını dayanıklı hale getirecektir inşallah. ALLAH kalbi hazırlayıp azaları emrine vermemizi nasip etsin. Amin..

 

VELHAMDULİLLAHİRRABBİLALEMİN

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.