Hamd, sena ve övgülerin en güzeli, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainatı ve bizleri yaratıp var eden, sayısız nimetlerle yaşatan ve rahmetiyle doğru yolu gösteren Allah (cc.)’a mahsustur.
Salat ve selam da, alemlerin Rabbi tarafından sevilen, insanların ise tanıyıp, idrak edebilme nisbetînce sevebildikleri, efendimiz, önderimiz, rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya, a’line, ashabına ve onun yolunu izlemeye çalışan ümmeti üzerine olsun.
İnsanoğlunun dünyaya bakış açısı iki türlüdür. Bir kısım insan dünyayı ahirete geçiş için bir köprü; yani Allah ın rızasına ulaşıp cennetini kazanmak için bir köprü olarak görür. Dünyadaki en büyük kazanç da, kişinin her vakit, kendisi için en üstün ve dirileceği günde kendisine en faydalı olanlarla uğraşmasıdır.
İSRA 19- Kim de ahireti isterse ve mümin olarak kendine yaraşır bir çaba ile onun için çalışırsa, öylelerinin çalışmalarının karşılığı verilir.
Diğer bir kısmı ise dünyaya hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayan ve yatırımını dünyaya yaptığı için ondan ayrılmak istemeyen kısımdır.
BAKARA 96- Elbette onları insanların hayata en hırslı, en düşkün olanları olarak bulacak, hatta müşriklerden bile daha düşkün bulacaksın. Onların her biri bin sene ömür sürmeyi arzular, oysa uzun yaşamak kendisini azaptan kurtarıp uzaklaştıracak değildir. Allah, onların neler yaptığını görüp duruyor.
Dünya hayatından sonra bir hayat olduğunu bunun da cennet veya cehennemle sonuçlandığı gerçeği unutulmamalıdır. Cehennemden uzaklaşıp Cenneti kazanmak için ne kadar çaba sarfedebiliyoruz.
ALİ İMRAN 185- Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir.
Dünya hayatının imtihan yurdu olduğunu unutmanın, bedelinin çok ağır olacağını
Allah azze celle bizlere bildiriyor. Ki sakınalım.
ANKEBUT 64 – Dünya hayatı ancak oyun ve eğlenceden ibarettir. Ahret yurduna gelince işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi.
ENFAL 67- …Siz dünya malını istersiniz, oysa Allah ahireti kazanmanızı murad eder. Allah azizdir, hakimdir.
Her insanın bir hedefi vardır. Ve bu hedefi için malından, zamanından, nefsinden ve hayatının diğer lezzetlerinden fedakarlık yapar. Tıpkı tek hedefi Allah ın rızası olan bir kişinin ibadetleri, yaşantı şekli, hayatı ve ölümünün Allah için olması gibi.
ENAM 162- De ki: Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allah içindir.
Her insanın fıtratında kendinden üstün bir varlığa tapınma ihtiyacı yatar. Eğer bu, Alemleri yoktan var eden Allah cc olmazsa maazallah yaratılmış aciz olan başka bir varlık bu konuma geçirilecektir. Bu sahte ilahlık taslayanların sahtekarlığı bize verilen aklı kullanmadığımız müddetçe, dikkatlerden kaçacaktır. İmtihan yurdunda imtihan süresini çok iyi değerlendirmenin gerekliliğini iyi anlamak zorundayız. Ki ebedi hayat rahat olabilsin. Evet insanı Allah’a kulluktan alıkoyan sebepler bellidir.
Başlıcaları; nefis, para, kadın, mevki, makam, put veya putlaştırılmış şeyler. Putlaştırılmış konulardan biride KARİYER dir. Kişi kariyeri için Rabbini ve dinini ikinci plana atıp kendi kariyerini güya islam için korumaya çalışmaktadır. Oysa bilmezmi ki ona o kariyeri verenin ve kariyeri elde edebilmesi için onda gereken gücü yaratan da Allah tır.
Kişi kariyerindeki ilerlemeleri aksatmamak için islamın üzerine yüklediği sorumlulukları aksatıyorsa, yine kariyerine bir kariyer daha katmak için gösterdiği gayreti,Allah katındaki konumunu takvasını arttırmak için göstermiyorsa bu kariyer Allah ın rızasına giden yolda önüne BARİYER olmuştur.
———–
Dünyalık kariyeri artıyorda (buna o gücü veren Allah’a) teslimiyeti ve takvası artmıyorsa bu şeytanın aldatmacasıdır. Çünkü bu kariyeri kendisine bahşedeni, kendisini yaratıp o kariyeri elde etmesi için kendini ve kendindeki o gücü yaratan Allah azze ve celleyi de zamanla unutacaktır.
Kişinin Allah ı bırakıp ta O’nun dışında bir şeylere kendini kaptırması yaratanını tanımamaktan kaynaklanır. Tanıyan bir kişide gerektiği ve hak ettiği bir şekilde Alemlerin Rabbini zikretmezse zamanla aynı konuma düşecektir(Maazallah). İnsanlar kendini ilgilendirmeyen meselelerle uğraşınca kendini ilgilendiren meseleleri kaçırıyor. Yaratanı tanımamak büyük bir eksikliktir. O’nu tanımamak demek O’na hakkıyla kulluk edememek demektir. Bu da cennetten maazallah mahrum olmak demektir
Oysa insanoğlu dünyanın geçici süsüne aldanıp, her şeyi yaratan Allah ı bırakıp yaratılmışa, Yine her şeye gücü yeteni bırakıp, aciz olana tatmin etmeye, yine her şeyi bileni bırakıpta cahili razı etmeye ve zengin olanı bırakıpta fakirden istemeye çalışıyorlar. Allah cc bizleri bu konularda uyarıp kurtuluşa ermek için mücadele etmemizi emretmektedir.
Vakti zayi etmek ölümden daha kötüdür. Çünkü vaktin zayi olması, seni hem Allah’tan ve hem de âhiret yurdundan koparır. Ölüm ise, seni ancak dünya ve ehlinden koparır.
Rabbim bizlere sözün en güzelini dinleyip ona tabi olanlardan eylesin.(AMİN)