sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

KELİMELER VE KAVRAMLAR (72) KARDEŞLİK

KELİMELER VE KAVRAMLAR (72) KARDEŞLİK
A+
A-

KARDEŞLİK

Kardeş denildiğinde akla genellikle aynı anneden ve babadan dünyaya gelen kişiler gelmektedir. Bu soy-sop kardeşliğinin dışında bir de aynı dine veya dünya görüşüne ve  mensup olmayı ifade eden akide kardeşliği sözkonusudur ki asıl kadeşlik budur.

İslâm dininde kardeşlik, bütünüyle akide temeline dayanmaktadır. Allah (c.c), Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah’tan korkup sakının umulur ki esirgenirsiniz” (el-Hucurat 49/10). Âyeti kerimeden de açıkça anlaşılacağı üzere, ancak iman bağıyla biraraya gelenler kardeş olarak kabul edilmektedirler. Buna göre yeryüzünün neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar, hangi dili konuşuyor olurlarsa olsunlar, hangi kavme mensup olurlarsa olsunlar veya hangi renge sahip olurlarsa olsunlar bütün mü’minler kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin kardeşleridirler yani birbirlerinin sadik dostlarıdırlar.

Salim’in, babası (İbn Ömer) den (rivayet ettiğine göre) Peygamber (s.a.)’in buyurmuştur:

“Müslüman, müslümanın (din) kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikeye atmaz. Kim din kardeşinin bir ihtiyacının karşılanması için çalışır çabalarsa, Allah da onun ihtiyacını karşılar. Her kim (dünyada) bir müslümanın bir sıkıntısını giderirse bu sebeple Allah ondan kıyamet gününün sıkıntısından birini giderir. Her kim (dünyada) bir müslümanın kusurunu gizlerse Allah da kıyamet gününde onun kusurunu[1] gizler.

 

Ebu Hureyre (r.a.)’den (rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.): “Mümin mü’minin aynasıdır ve mü’min, mü’minin kardeşidir. Onun geçimini muhafaza eder ve onu arkadan da çepçevre sarıp (tehlike ve zararlardan) korur” buyurmuştur[2]

“Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine’ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”(Haşr 9)

“Ebu Hureyre’den rivayet ettiğine göre birisi Ra­sulullah (s.a.)’a gelip “Ya Rasulallah, aç kaldım.” demesi üzerine Rasulul­lah (s.a.) hanımlarına haber gönderdi. Onların yanında yiyecek bir şey bu­lunamayınca Rasulullah (s.a.): “Bu gece bunu misafir edecek kimse yok mu? Allah ona rahmet etsin!” buyurdular. Bunun üzerine ensardan biri kalkıp “Ben edeyim ya Rasulallah” dedi. Evine gitti hanımına: “Bu Allah’ın Rasulünün misafiridir, elinden gelen ikramı esirgeme.” deyince hanımı: “Vallahi çocukların yiyeceğinden başka bir şey yok.” dedi. Kocası da ona: “Çocuklar akşam yemek istedikleri zaman onları uyut ve kandili söndür, biz de bu gece karnımızı bağlayalım.” dedi. Kadın da öyle yaptı. Bu ev sahibi sabahleyin Rasulullah’ın (s.a.) yanına gittiğinde Rasulullah (s.a.) ona: “Filan ve filanların hareketini Allah beğendi.’ dedi. İşte bu hadise üzerine “Şiddetli ihtiyaçları olsa bile onları kendilerine tercih ederler.”ayeti nazil oldu.[3]

İslam kardeşliğe çok önem vermiş dinin aslı olan akide gibi kardeşlik konusundada insanlara, kendi düşüncelerine göre seçme hakkı vermemiştir. Bunun en güzel örneklerini Ashab-ı Kiram’ın döneminde açıkça görmek mümkündür.””Bedir savaşında efendimiz Hz Muhammed sas İslam ordusunun sancağını Mus’ab bin umeyre verdi. Savaş birip Müslümanlar kesin bir zafer kazandığında müşriklerden 70’ i öldürülmüş, 70’ ide esir alınmıştı. Bu esirler arasında Mus’ab’ın nesepten kardeşi Ebu aziz’ de vardı. Mus’ab kardeşini esir alan sahabiye bu esiri sıkı bağlamasını, zira annesinin çok zengin olduğunu ve onu kurtarmak için Müslümanlara fidye verebileceğini söylemişti. Kulaklarına inanamayan kadeşi bu söylediklerinden dolayı kendisini kınadığında Mus’ab asıl kardeşinin onu esir eden Müslüman olduğunu ve İslam kardeşliğinin diğer bütün bağları koparıp attığını söyled.””[4]

[1] Ebu Davud Edeb 4893

[2] Ebu Davud Edeb 4918

[3] Buhari ve Müslim

[4] İbni Hişam Es-sire C.2 Sh:299, 300

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.