VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA AL-İ İMRAN SURESİ 98. VE 99. AYETLER

Kitap Ehli’nin Küfürde Israr Etmeleri Ve Allah’ın Yolundan Alıkoymaları
98-De ki: “Ey Kitap Ehli! Allah’ın ayet- lerini niçin inkâr ediyorsunuz? Halbu- ki Allah sizin bütün yaptıklarınıza tanıktır.”
99- De ki: “Ey Kitap Ehli! Kendiniz şahit olup dururken Allah’ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek iman edenleri niçin döndürmek istiyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.”
Nüzul Sebebi
İbni Cerîr et-Taberî, Zeyd b. Eslem’den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Yahudi Şâs b. Kays -Cahiliye döneminde yaşamış, küfürde aşırıya gitmiş, Müslümanlara karşı aşırı derecede kinli ve onları son derece kıskanan bir yaşlı idi. Resulullah (s.a.)’ın Evs ve Hazrec’e mensup ashabından bir grubun oturup konuştuklarını, sohbet ettiklerini gördü. Onların bu toplulukları, bu şekilde kaynaşmaları cahiliye döneminde aralarındaki düşmanlıktan sonra İslâm sayesinde aralarının bu şekilde düzelmiş olması onu öfkelendirdi ve şöyle dedi: “Bu şehirde Kayleoğullan’ndan (Evs ve Hazrec’den) ileri gelen bir grup bir araya toplanmış bulunuyorlar. Eğer onlar belli bir şey etrafında karar kılıp toplanırlarsa bizim onlarla birlikte ilişkilerimiz iyi olmaz.”
Bunun üzerinde beraberinde bulunan Yahudilerden bir gence emir vererek şöyle dedi: Onların yanına var, onlarla birlikte otur. Daha sonra onlara Buâs gününü [1][80] ve o günde cereyan eden olayları hatırlat, bu konuda söyledikleri bir takım şiirleri onlara oku. Buâs ise Evs ve Hazreclilerin biribirleriyle çarpıştıkları bir gündü. O günde Evsliler Hazreclilere karşı zafer kazanmışlardı.
Söz konusu bu genç Şâs’m dediklerini yaptı. Onun üzerine orada bulunanlar ileri-geri konuşmaya başladılar. Birbirleriyle anlaşmazlığa düştüler, karşılıklı övünmeye koyuldular. Nihayet her iki kabileden birer kişi, Evslilere mensup Hâriseoğullanndan Evs b. Kayzi ile Hazreclilere mensup Selimeoğullarm-dan Cabir b. Kays adındaki iki kişi ileri atıldılar. Biribirlerine karşılıklı sözler söylediler. Onlardan birisi ötekine, “Arzu ettiğin takdirde ben bunu genç bir dişi deve halinde döndürürüm (yani savaşı yeniden başlatırım)” dedi.
Her iki topluluk da birbirlerine kızdılar ve, “Gidin! silahlarınıza sarılın. Haydi Medine dışındaki düzlükte ez-Zahire denilen yerde buluşalım.” dediler. (Burası da kara taşlıklı Harre’nin bir bölümüydü.) Oraya çıkıp gittiler. Evs ve Hazrec cahiliye dönemindeki iddiaları etrafında bir araya geldiler.
Resulullah (s.a.) durumu haber aldı. O da beraberlerinde bulunan muhacirlerle birlikte çıktı ve nihayet yanlarına varıp şöyle dedi:
“Ey Müslümanlar! Ben aranızda bulunuyor iken Allah sizleri İslâm ile şereflendirdikten ve İslâm sayesinde cahiliye ile olan bağlarınızı, cahili işlerinizi koparıp attıktan, sizi birbirinizle ısındırdıktan sonra cahiliye davasını mı güdecek ve önceki halinize kâfirler olarak geri mi döneceksiniz? Allah’tan korkun, Allah’tan!” Bu sefer yaptıkları bu işin şeytandan bir dürtü sonucu, düşmanlarının bir tuzağı olduğunu fark ettiler. Ellerindeki silâhı bırakıp ağlaştılar. Biri diğerinin boynuna sarıldı, sonra dinleyip itaat edenler olarak Resulullah (s.a.) ile birlikte geri döndüler.
Bunun üzerine şanı yüce Allah, “Ey iman edenler”, yani Evs ve Hazrecli-ler, “eğer siz Ehl-i kitaptan bir zümreye itaat edecek olursanız” yani Şâs ve arkadaşlarına uyarsanız “sizi imanınızdan sonra kâfirler olarak döndürürler.” (Âl-i îmran, 3/100) ayetini indirdi.
Cabir b. Abdullah dedi ki: Bu işimizi görmesini en çok istemediğimiz kişi Resulullah (s.a.) idi. O bize eliyle işaret etti, biz de yaptıklarımızdan vazgeçtik, Allah da aramızdaki durumu düzeltti. O bakımdan Resulullah (s.a.)’tan daha çok sevdiğimiz bir kimse yoktur. Ben kendimiz için baş tarafları o günden daha çirkin fakat sonları da o günden daha güzel bir gün görmedim[2][81]
Açıklaması
Ya Muhammed! Onlara dedi ki: Ey Kitap Ehli, ne diye Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz; bunun sebebi nedir? İslâm çağrısını red şeklindeki bu tavrınıza deliliniz nedir? Aklı, kâinattaki olaylara dikkat etmek suretiyle tekâmül ettiren, ahlâk ile ruhu arındıran, güzel ve salih amellerle insanın seviyesini yükselten iman yolundan müminleri alıkoymanızın sebebi nedir?
Kıskançlık, üstünlük, büyüklük duyguları, batıl şüpheleri yerleştirme arzuları üzerinde yükselen bu inatçı tutumunuzla sizler, hak yolundan sapmak ve hidayet üzere dosdoğru yoldan ayrılmak istiyorsunuz. Halbuki sizler Mu-hammed’in peygamberlik iddiasındaki doğruluğunu tam anlamıyla bilmektesiniz. Daha önce ona dair verilen müjdeleri de bilmektesiniz. Sizler ona ait nitelikleri değiştirdiniz, tahrif ettiniz. Allah’a karşı yalan uydurdunuz. Allah ise sizin yaptıklarınızdan, sizin tuzaklarınızdan, düzenlerinizden gafil değildir. Bunların karşılığında O, sizi cezalandıracaktır.
Birinci ayetin Yüce Allah’ın, “Allah sizin bütün yaptıklarınıza tanıktır.” buyruğu ile sona ermesinin sebebi şudur: Orada sözü geçen küfür ve inkâr olan amel, açık ve tanık olunan bir iştir. İkinci ayetin, “Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.” buyruğu ile sona ermesinin sebebi ise İslâm’dan alıkoymanın hile ve desise yoluyla gerçekleştirilmek istenmesi dolayısıyladır.
Yüce Allah’ın, “Ey Kitap Ehli” buyruğu yumuşak ve ince bir üslûpla onları azarlamak, ellerinde bulunan sahih kitaplarının asıllarına uygun düşen İslâm davasını kabul ederek Müslümanlara katılmaya meylettirmek içindir. Birinci ayet-i kerime onları sapıklıktan alıkoymak içindir, ikincisi ise başkalarını saptırmaktan vazgeçmeleri içindir. [3][82]