KIYAMET GÜNÜNÜN UZUNLUĞUNA DAYANABİLECEK MİSİN ?

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Âlemlerin Rabbi, Maliki, din günün sahibi, hangimizin daha iyi amel işleyeceğini belirlemek için ölümü ve hayatı yaratan Allah (cc)’a aittir.

Salât ve Selam rehberimiz ve önderimiz olan Hz. Muhammed (sav)’e onun ehli beytine, dinin yaşanması konusunda bizlere örneklik teşkil eden ashabına, bugüne kadar yaşamış ve yaşamakta olan tüm müminlerin üzerine olsun.

Bitmek bilmeyen uzun bir gün olacak. O gün insanların gözleri dona kalır, kalpleri parçalanır, konuşamaz, işlerine bakamaz, 300 sene yemeden, içmeden ve herhangi bir esinti duymadan beklerler.

“O gün insanlar alemlerin Rabbinin divanında durur.”(Mutaffifin 6)

Kap ve Katade  bu ayetin tefsirinde insanlar 300 senelik bir zaman kadar dururlar demişlerdir.

Abdullah Bin Amr Radıyallahu Anh şöyle diyor;

 Hz Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem Bu ayeti okudu, sonra şöyle dedi;

“ Allahu Teala, okların ok çantasında bir araya getirildiği gibi, uzunluğu 50.000 senelik olan bir günde sizi bir araya getirip yüzünüze bakmadığında haliniz ne olacak?”

Kalplerin ve vicdanların donup kaldığı, çaresizlik duygusunun arttığı bu soruya biz acaba kendi nefsimizden nasıl cevap vereceğiz. Ya bizleri yaratan o gün yüzümüze bakmazsa bizim halimiz nasıl olur?

Gerçi bizim cevabımız hazırmış gibi sanki; “ Allah affedicidir. (zannı sözler)”

Alimler hep soru olarak soruyor;

Hasan-ı Basri de şöyle diyor; 

“İnsanların 50.000 sene kadar bir zaman ayakta bekleyecekleri gün hakkında ne düşünüyorsunuz? Ne bir lokma yemek yerler, ne de bir yudum su içerler. Öyle ki neredeyse boyunları susuzluktan kopacak dereceye gelir. İçleri açlıktan cayır cayır yanar. Bu durumda yakan ateşe götürürler. Ateşe götürülünce, bir çeşmeden içerler, o çeşmenin suyu midelerini kasıp kavurur o insanların durumları güç yetmeyecek raddeye varınca birbirlerine Allah’ın katında şerefli olup kendileri için şefaat eden birini sorarlar. Onlar herhangi bir peygambere gittiklerinde o peygamber onları azarlayarak der ki; “beni bırakınız! (Ben ancak) nefsimle meşgul olurum. Durumum başkasının durumuna bakmaktan beni meşgul etti.” Peygamberlerin her biri Allah’ın gazabının şiddetinden dolayı müdahale edememesinden ötürü özür dileyerek. “Rabbimiz bugün öyle bir öfkelenmiş ki bugünden önce hiçbir zaman böyle öfkelenmemiştir ve bundan sonra da böyle öfkelenmez” der. Bu durum peygamberimiz şefaat edinceye kadar böylece devam eder. Peygamberimiz de ancak Allah’ın izin verdiği kimselere şefaat eder.

“O gün Rahman’ın kendisine izin verip sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.”( Taha 109)

Sağlığı sıhhati yerinde olanlar düşünsün 50.000 sene kim dayanabilir? Kim aç susuz sürekli ayakta kalabilir gerçekten bizi bekleyen bu sahnelere dayanabilir miyiz?

Ya da Allah Celle Celalühü o gün bizi o halde bıraksa ne yaparız ne gidecek ne de kaçacak bir yer vardır.

Düşünelim, o günü düşünelim, kabir âlemini düşünelim, Cehennemi…

Bugün bile yaşarken bir gün yemek yemezsek nasıl kıvranıyoruz. Bir gün su içmezsek nasıl da yanıyoruz. Bir gün sürekli hiç kıpırdamadan dursak nasıl da inliyoruz. Bugün bunlara dayanamıyorsak o gün halimiz nice olacak.

O gün insanlar Cehennemi bilmelerine rağmen o bekleme sürecinden kurtulmak için Yarabbi bizi cehenneme at yeter ki şu durumdan kurtar diye nida edecekler.

Nitekim Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kendisine kıyamet gününün uzunluğu sorulduğu zaman şöyle buyurmuştu;

“Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin olsun! O gün Mü’min için hafifleşir. Öyle ki dünyada kılmış olduğu farz namazdan daha hafif gelir!”

Şehvetlerden korunmaktan dolayı çektiği zahmetlerin şiddetinden irkilerek dünyada uzun bir zaman ölümü bekleyen bir kimsenin kıyamet gününde beklemesi kısadır.

Bu bakımdan o Mü’minlerden olmaya çalış! Ömründen bir nefes kalıncaya kadar, hiç sana aittir, hazırlanmak elindedir.

Kısa günlerde uzun günler için çalış! Sevincine nihayet olmayan bir kâr elde edersin. Ömrünü dünyanın 7000 senelik ömrünü ahirete nispeten hakir say. Çünkü 50.000 senelik bir günden kurtulmak için 7000 sene sabretsen bile yine kârın çok. Zahmetin az sayılır.

Velhamdulillahi Rabbil Alemin