sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

NEYE NİYET NEYE KISMET !…

A+
A-

Gerçekten Hamd Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. O’na hamdederiz ve O’ndan yardım dileriz. Mağfireti O’ndan ister, doğru yola iletilmemizi O’ndan bekleriz. Nefislerimizin kötülüklerinden ve amellerimizin fenalıklarından Allah’a sığınırız. Allah(Celle Celaluhu), kimi hidayette kılmış ise, o gerçekten hidayete erişmiş­tir. Kimi de dalâlette ve sapıklıkta kılmış ise, artık o kendisi için bir dost ve yol gösteren bulamaz. Şehadet ederim ki, Allah’tan başka bir tek ilah yoktur ve O’nun eşi ve benzeri de yoktur. Yine şehadet ederim ki, Hz. Muhammed (s.a) Al­lah’ın kulu ve Resulüdür. Salât ve selam O’na, Ehli Beytine, ashabına ve O’nun yolunu izleyenlere ve onun gösterdiği çizgide yürüyenlere olsun.

Muhammed b.Lebid’den rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: ‘’Sizin hesabınıza korktuğum şeylerin en korkuncu küçük şirk’tir.’’

Sahabilerin ‘’küçük şirk nedir’’ diye sormaları üzerine Peygamberimiz (s.a.v) sözlerine şöyle devam etti:

‘’Küçük şirk riyadır.Yüce Allah (.c.c) kullarına işlemiş oldukları amellerin karşılıklarını dağıttığı gün böylelerine: ’’dünyadayken kendilerine karşı gösteriş yapmak için amel işlediğiniz kimselere varın da bakın bakalım onlardan size hiçbir hayır gelir mi ?’’ buyurur’’Allah c.c ‘nun riyakarlara bu şekilde cevap vermesinin sebebi ise şudur: Onların dünyada ki amelleri aldatmaca ve kandırmaca esasına dayandığı için ahirette de aldatmaca ve baştan savma bir muameleye tabi tutulurlar. Allah (c.c)’u şu şekilde buyurmaktadır:

اِنَّ الْمُنَافِق۪ينَ يُخَادِعُونَ اللّٰهَ وَهُوَ خَادِعُهُمْۚ وَاِذَا قَامُٓوا اِلَى الصَّلٰوةِ قَامُوا كُسَالٰىۙ يُرَٓاؤُ۫نَ النَّاسَ وَلَا يَذْكُرُونَ اللّٰهَ اِلَّا قَل۪يلاًۘ

Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına geçirecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı pek az anarlar.

(Nisâ – 142)

Bu Ayeti Kerime’ye baktığımızda Allah (c.c) münafıkların aldatmacalarının karşılığı olarak amellerinin sevabını iptal eder ve kendilerine; ‘’dünyada kimlerin uğruna amel işlediyseniz,şimdi onlara başvurun;Ben’im katımda size verilecek sevap yok!’’buyurur.

Çünkü böylelerinin amelleri sırf Allah için işlenmiş halis ameller değildi.Oysa kul,ancak Allah için işlenmiş halis amelleri karşılığında sevap elde etmeye hak kazanır.Buna karşılık kul,işlemiş olduğu amele Allah’tan başkasını ortak ettiği taktir de Allah(c.c)’ın böyle bir amelle hiçbir ilgisi kalmaz.

Ebu Hureyre (r.anh)’dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:                                                    -‘’Yüce Allah şöyle buyurur: Ben şirk’den (kendisine ortak koşulmaktan) en uzak olanım.Başkasının ortak edildiği amelin Benimle hiçbir ilgisi kalmaz.Buna göre işlemiş olduğu amele Ben’den başkasını ortak koşan kimsenin ameli Ben’den uzaktır.’’                                                                                                                       ‘’Yani;Ben böyle bir amelden uzağım.’’ Bu kudsi hadis açıkça bizlere şunu göstermektedir ki, Yüce Allah (c.c) sadece kendisi için işlenmiş halis ameli kabul eder.

İşlenen amel sırf Allah(c.c)’nun rızasını gözeten halis bir amel değilse ahirette bunun bir karşılığı yoktur ve böyle bir amelin sahibinin varacağı yerde Cehennem’dir.

 

مَنْ كَانَ يُر۪يدُ الْعَاجِلَةَ عَجَّلْنَا لَهُ ف۪يهَا مَا نَشَٓاءُ لِمَنْ نُر۪يدُ ثُمَّ جَعَلْنَا لَهُ جَهَنَّمَۚ يَصْلٰيهَا

مَذْمُوماً مَدْحُوراً

Her kim peşin isterse, dünyada ona, istediğimiz kimseye, dilediğimiz kadarını peşin veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; kınanmış ve (rahmetimizden) kovulmuş olarak oraya girer.

(İsrâ – 18)

وَمَنْ اَرَادَ الْاٰخِرَةَ وَسَعٰى لَهَا سَعْيَهَا وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَاُو۬لٰٓئِكَ كَانَ سَعْيُهُمْ مَشْكُوراً

Kim de ahireti isterse ve mümin olarak kendine yaraşır bir çaba ile onun için çalışırsa, öylelerinin çalışmalarının karşılığı verilir.

(İsrâ – 19)

Hikmet Ehlinden bir zatta şöyle demiştir:Kim şu yedi şeyi göz önünde tutmaksızın aşağıdaki yedi şeyi işlerse yaptıklarından hiçbir fayda göremez:

1-İşlediği amelleri korkarak yapar, fakat sakınmazsa,yani ben Allah (c.c)’nun azabından korkuyorum der de günah işlemekten sakınmaz ise,bu sözün kendisine hiçbir faydası yoktur.

2-Sevap peşinde koşmaksızın onu sadece istemekle yetinirse,yani ben Allah (c.c)’nun sevabını istiyorum demekle yetinip Salih ameller işleyerek sevap peşinde koşmazsa,söylemiş olduğu söz kendisine hiçbir fayda sağlamaz. Nasıl ki bir kişi sadece diliyle LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDUN RASULULLAH diyip kalbiyle mutlak tasdik etmez ve amellerine de yansıtmazsa onun itikadi için hiçbir fayda sağlamaz.

3-Sadece niyet etmekle yetinir de iyilik işlemeye girişmezse,yani kalbinden ibadet ve iyilik yapmaya niyet eder de bilfiil niyetini gerçekleştirmeye girişmezse kuru niyetinin kendisine hiçbir faydası olmaz.

4-Hiçbir gayret göstermeksizin sadece dua etmekle yetinirse,yani sadece Allah (c.c)’nun kendisini hayır işlemeye muvaffak kılmasını dua etmekle yetinerek hayır işlemek için hiçbir gayret göstermezse duasının kendisine hiçbir faydası olmaz.İnsan şunu iyi anlamalıdır ki dua ettiği hayır uğrunda gayret göstermesi gerektiğini eğer gayret gösterirse Allah (c.c)’nun kendisini o hayrı işlemeye muvaffak kılabilsin.Allah(c.c) Ayeti kerime de şöyle buyurmaktadır:

وَالَّذ۪ينَ جَاهَدُوا ف۪ينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَاۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَمَعَ الْمُحْسِن۪ينَ

Ama bizim yolumuzda cihad edenleri, elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir.  (Ankebût – 69)

5-İnsan pişmanlık duymaksızın sadece günahlarının bağışlanmasını istemekle (istiğfarla) yetinirse pişmanlık duygusuna dayanmayan böyle bir af dilemek kendisine hiçbir fayda sağlamaz.

6-İnsan sadece dış görüntüsüne önem verir de iç yüzünü düzeltmeyi ihmal ederse dış görüntüsünün düzgünlüğü ve kusursuzluğu kendisine hiçbir fayda sağlamaz.

7-İnsan gerekli İhlas’a sahip olmaksızın,kuru kuruya emek verir ise amelleri sadece Allah rızasını gözeten halis ameller olmazsa işlemiş olduğu bu İhlas’sız amellerin kendisine hiçbir faydası olmaz sadece kendi kendini aldatmış olur.

Bir gün sahabelerden biri Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e ben bir amel işliyorum fakat onu gizli tutmama rağmen açığa çıkıyor,duyuluyor. Duyulunca da bu durum hoşuma gidiyor bu amelden dolayı sevap kazabilir miyim? diye sordu. Peygamberimiz (s.a.v) bu soruya : ‘’Sana bu amelinin karşılığında,biri ameli işlediğinden ve öbürü de başkalarına örnek olduğundan dolayı iki sevap vardır’’ şeklinde cevap vermiştir.

Fakat şu noktayı belirtmek gerekir ki eğer böyle bir kimsenin hoşuna giden şey,iyi amelde örnek seçilmesi değil de işlemiş olduğu amelin çevresi tarafından fark edilmesi olursa o zaman amelinin karşılıksız kalmasından ve boşa gitmesinden korkmalıdır. Bugün bizler dönüp kendimize şunu sormalıyız ki itikadının karşılığı ve değeri Allah (c.c) katında ne ki ? Amellerinin karşılığı ne olsun !

Rabbim bizlere her fiil ve harekette gösterişten (Riyadan) sakınıp Allah (c.c)’nun rızasını gözeterek İman eden ve İmanın gereği olan katışıksız ameller (halis amel) sunabilenlerden olmayı nasip etsin..(Amin)

Velhamdulillahirabbilalemin…

SELAM VE DUA İLE…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.