sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SAHTE BOYALARDAN ARINMA VAKTİ GELMEDİ Mİ?

A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd; Alemleri yoktan var eden,  Rahman ve Rahim, Din günün sahibi, kendisinden başka bir ilah bulunmayan, yarattıklarını rızıklandıran, yegâne Hakimiyetin sahibi olan Allah (c.c)’ya mahsustur.

Salat ve Selam;  Alemlere rahmet olarak gönderilen, kendisine itaat edilmedikçe kurtuluşun asla mümkün olmayacağı, Allah (c.c)’ın dininden asla taviz vermeyen, , müminlere karşı şefkatli, kâfirlere karşı ise şiddetli olan Rasulullah(sav)’a, aline, ashabına ve onun izinden giden müminlerin üzerine olsun inşaAllah.

Yüce Allah’ın(cc) eğitim ile insana kazandırdığı değerler, kendisinin yarattığı o iç yapıya uygun ve onun­la uyumlu değerlerdir. Bu değerler vasıtasıyla Yüce Allah, insana manevi bir şekil vermekte, kendisine nispet ettiği bir boya ile boyamaktadır. Bu şekli ve rengi beşerin vermesi mümkün değil­dir.

Allah’ın boyası (ile boyandık) Allah’ın boyasından daha güzel bo­yası olan kimdir? Biz ancak sana kulluk ederiz.” deyin.[Bakara 138 ]

Din fıtri bir din, iman ilâhi bir iman, temizlik doğuştan bir temizlik, güzellik doğuştan bir güzelliktir. Sonradan elde edilen bütün temizlik ve güzellik, aslında doğuştan gelen güzellik ve temizliğin korunmasına yöneliktir, sonradan ona arız olmuş birtakım pisliklerin giderilmesine dönüktür. İnsanları bir paçavra boyar gibi, renkli bir suya sokup çıkarmakla elde edileceği sanılan iman; sudan bir imandır, çok temelsiz bir dindir.
Kaliteli kumaşlar, kendi renkleri ve desenleriyle kendisini belli eder. Sonradan suni boyalarla boyanan kumaşlar ise, ilk yıkanmada kendisinden çıkan sahte boyayla kendi renklerini bozdukları gibi, kendileriyle beraber yıkanan diğer kumaşların da renklerini bozarlar. Bununla da bu boyanın renginin kendi orijinal renkleri olmadığını belli ederler. Bu ayeti kerimesiyle de Allah(cc), imanı boyaya benzetti. Yani iman, Yahudi ve Hristiyanların zannettikleri gibi, boyalı bir suya koyulmakla insanlara geçmez. İman; yürüyüşünü, oturuşunu, kalkışını, eşiyle, çocuklarıyla, komşularıyla, tanıdıklarıyla, dostlarıyla, arkadaşlarıyla, tanımadıklarıyla ve tabiattaki bütün yaratıklarla olan münasebetlerini Allah’ın Kitabına göre uydurmakla gerçekleşir. Sözü edilen bu özelliklerin insanların boyalı bir suya koymakla kazanılmayacağı muhakkaktır. İnsanın alması gereken renk; fıtrata uygun olan iman ve İslâm rengidir.
“Sen tek Allah’a yönelerek yüzünü hak dine, Allah’ın insanları üzerinde yaratmış olduğu, yaratış kanununa uygun olan dine çevir. Allah’ın yaratmasında hiçbir değişiklik yoktur. İşte doğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”[Rum30]
Boyalı suya koymak suretiyle gerçekleşeceğine inandıkları iman, tıpkı sûni bir boya gibi, sûni olan imandır. Elmalılı Hamdi Yazır(rh.a) bu ayetle ilgili  şöyle güzel bir açıklama yapmakta;
Ağaçlara ve otlara, bütün çiçeklere, bilhassa insanların simalarına ve göz renklerine şöyle bir göz attığınızda, onlardaki doğuştan boya ile insanların sonradan sürdüğü suni boyalar arasında kıymet ve güzellik bakımından ne kadar büyük fark olduğunu görürsünüz. Özellikle insan bedenlerine sürülen ve yaradılışı bozan boyalar ne kadar ârızî, şeylerdir. İşte maneviyatta, din ve ahlakta da durum böyledir. İman ile dini bir boyaya benzetmek gerekirse biz Allah’ın boyası olan bir fıtri iman ile Allah tarafından boyanmış olmayı üstün tutarız. İslâm dini ve tevhid inancı insanların Allah tarafından boyanmasıdır.

Şu da unutulmaması gereken bir hakikattir ki; suniler, sahteler hakiki ve tabii olana karşı, er geç yok olmaya mahkûmdur. sahte boyalardan arınma vakti gelmedi mi ? sorusunu herkesin kendine sorması gerekir. “Köpük uçup gider, insanlara faydalı olan şeyler ise yerde kalır.”[Rad 17] İslam bir yaşam şeklidir. Bu yaşam şeklini yüzeysel olarak hayatlarında tatbik etmeye çalışanlar, er geç elbisenin üstündeki suni boya gibi, o boyalarının çıkacağını unutmamalıdırlar. Nitekim münafık dediğimiz insanlar, bu sahte boyalarla boyanan insanlardır. Bu sahte boyalarla insanları kandırmaya çalışmaktadırlar. Tüm boyaların gerçek sahibi olan Allah’ı aldatmak mümkün müdür? Kaza yapmış, boyalı bir arabanın üzerindeki sahte boyayla, normal sıradan bir insan kandırılabilir. Ama işin ustası, boyayı bir bakışta fark eder. Münafıklar da insanları kandırabilirler ama Allah’ı kandıramazlar.
“Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar”[Bakara 9]
Allah’ın boyasıyla boyananlar, hakiki boyayla boyanan nesneler gibidirler. Onların üzerindeki boyaların varlığı, üzerinde durdukları nesnenin varlığına bağlıdır. O var olduğu müddetçe o da vardır. Belki bazen üzerindeki kirden dolayı renklerinde bir bulanıklık meydana gelebilir, ama tövbe ve istiğfar suyuyla tekrar eski canlılıklarını elde ederler. Allah’ın(cc) boyası olan bu manevi boyayla boyananların bu boyası, sahte boyayla boyananların aksine, dünyada onu taşıyan müminleri ahlaken güzelleştirdiği gibi, mahşerde de onların yüzlerini aydınlatacaktır.  “Mal ve çocuklar, dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise Rabbin katında hem sevap bakımından daha değerli, hem de ümit kaynağı olarak daha verimlidir.”[Kehf 46]
Rabbim bütün suni boyalardan arınıp Allah’ın boyasıyla boyanmayı nasip etsin inşallah.

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Aciz bir kul dedi ki:

    Allah(CC)’ın boyasıyla nasıl boyanabiliriz,neler yapmamız lazım, nasıl yapmalıyız.