SEYYİD KUTUB’UN BAKIŞ AÇISIYLA ARAF SURESİ 120. VE 122. AYETLER ARASI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
HAKKIN ÜSTÜNLÜĞÜ
120- “Bütün büyücüler secdeye kapandılar. “
121- “Tüm varlıkların Rabbine inandık ” dediler.
122- “Musa ile Harun’un Rabbine. “
İşte bu hakkın (gerçeğin) vicdanlardaki üstünlüğü, duygulardaki parlaklığı, aydınlığıdır. Hakkı, aydınlığı ve kesin imanı kabul etmeye hazır kalplere Hakkın bir dokunuşudur. Büyücüler yaptıkları sanatın içyüzünü ve hangi boyutlara kadar varabileceğini diğer insanlardan daha iyi biliyorlardı. Hz. Musa tarafından ortaya konan gerçeğin, bir insan ve büyü eseri mi yoksa insanın ve büyünün sınırlarını aşan bir güçten mi kaynaklandığı en iyi kavrayabilecek insanlarda yine büyücülerdi! Yaptığı sanatını bilen bir bilgin, kendi alanıyla ilgili bir gerçek ile yüzyüze geldiğinde, insanlar için O’na teslim olmaya en hazırlıklı kimsedir. Çünkü bu gerçeği en iyi kavrayabilecek yine o insandır. Bu sanatla ilgili bilgileri yüzeysel meseleleri aşmayanlardan çok ilerdedir. İşte bu nedenle büyücüler önceki meydan okuyuşlarından kesin bir teslimiyete dönüş yapıyorlar. Çünkü onlar kendi içlerinde bu teslimiyetin kesin delilini buluyorlar…
Ne var ki, azgın zorbalar, aydınlığın insanların kalplerine nasıl aktığını, imanın verdiği mutluluğun onlarla nasıl kaynaştığını, kesin inancın verdiği sıcaklığın bu kalplere nasıl dokunduğunu kavrayamazlar. Onlar uzun süre insanları kendilerine köle ettiklerinden, ruhlar üzerinde etki sahibi olduklarını, kalpleri değiştirebileceklerini sanırlar. Halbuki kalpler Allah’ın iki parmağı arasındadırlar. Onları dilediği şekilde çevirir… İşte bu nedenle Firavun kalpleri etkisi altına alışını kavrayamadığı, gönüller üzerindeki izlerini süremediği, vicdanların boyutları üzerindeki pencerelere nasıl ulaştığını öğrenemediği bu ansızın gelen imanla birden irkilmişti… Sonra tahtını temelden sarsan bu büyük olay o’nu birden titretmişti. Bu önemli olay tapınakların kâhinlerinden oluşan büyücülerin alemlerin Rabbine, Musa ve Harun’un Rabbine ansızın teslim oluşlarıydı. Halbuki bunlar, daha önce Musa ve Harun’un alemlerin Rabbine yaptığı çağrıyı geçersiz göstermek için toplatılmışlardı!.. Taht ve otorite azgınların (ve diktatörlerin) hayatında her şeydir. Onlar kendi otoritelerini korumak için, gözlerini kırpmadan her türlü cinayeti işleyebilirler: