SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ANKEBUT SURESİ 40. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
40- Her birini teker teker suçüstü yakaladık. Kimini önünde taşları savuran müthiş bir kasırgaya tuttuk, kimi korkunç bir gök gürültüsüne tutularak cansız yere düştü, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de denizde boğduk. Allah’ın onlara zulmetmesi söz konusu değildi, fakat onlar kendilerine zulmettiler.
Ad kavmi, önünde taşları savurarak etrafı kırıp döken, çarptığı insanı öldüren korkunç bir kasırgaya tutuldu. Semud kavmi ise, insanın ödünü koparıp cansız bırakan bir gök gürültüsü ile yok edildi. Karun ve sarayı ise yerin dibine geçirildi. Firavun ve Haman da denizde boğuldular. Her biri zulmederken suçüstü yakalanıp cezalandırıldı! “Allah’ın onlara zulmetmesi söz konusu değildi; fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler.”
ÖRÜMCEK GİBİ ACİZ OLANLAR
Şimdi… Yüzyıllardan beri gelmiş geçmiş, kâfir, zalim ve fasık azgınların, diktatörlerin yerle bir edildikleri yerlerin gözlerimizin önünde bulunduğu şu anda… Ayrıca surenin baş taraflarında imtihan etmeye, denemeye ve baştan çıkarmaya ilişkin açıklamaların ardından… Evet şimdi, bu alanda çarpışan güçlerin gerçek mahiyetlerini gözler önüne sermek amacı ile bir örnek veriliyor… Kuşkusuz gerçek anlamda tek bir güç var, o da yüce Allah’ın gücüdür. Bunun dışında yaratıkların sahip bulunduğu güçler, basit ve önemsiz şeylerdir. Bu güçlere bağlanan veya sığınan biri, cılız iplerden örülü bir yuvaya sığınan zayıf-güçsüz örümcek gibidir. Örümcek de, sığındığı yuva da aynı derecede güçsüz ve çaresizdir.