sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA İNŞİKAK SURESİ 20. VE 25. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA İNŞİKAK SURESİ 20. VE 25. AYETLER
10.11.2024
20
A+
A-

20- Onlara ne oluyor da inanmıyorlar?

21- Kendilerine Kur ân okunduğu zaman secde etmiyorlar?

Evet onlara ne oluyor? Niçin iman etmiyorlar? Evrenin her tarafından ve insanın her durumunda imanın mesajları ve delilleri pek çoktur. Nereye yönelirse yönelsin, insanın kalbi bu delillerle yüzyüze gelir. Nerede olursa olsun, onların pek çoğuyla karşı karşıyadır. imana çağıran bu mesajlar o kadar köklü, güçlü ve hakikat terazisinde ağırdırlar ki, insan yönelmek istediğinde onlar insanın kalbini hemen kuşatırlar. Kalbini ve kulağını nerede onlara yöneltecek olsa onların niyazlarını, terennümlerini ve çağrılarını duyacaktır!

“Onlara neler oluyor da, inanmıyorlar? Kendilerine Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar?”

Onlara fıtratın dili ile hitap etmektedir. Kalplerini içteki ve dıştaki imana davet eden mesajlara ve delillere yöneltmektedir ve bu kalplere bütün bir evrenin yaratıcısının korkusunu, ona boyun eğişi, bağlanışı ve ürperiş duygusunu yerleştirmektedir. Bu da “secde”dir.

Şüphesiz bu evren güzeldir. Mesajı yüklüdür. insanın kalbini harekete geçirebilecek, kabul edip boyun eğdirecek ve en içten duyguları harekete geçirecek işaretler, mesajlar, deliller ve niyazlarla doludur.

Bu Kur’an güzeldir, mesajlar yüklüdür. insanın kalbini güzel olan kainata ve kainatı yüce yaratıcısına bağlayan dokunuşlar ve mesajlarla doludur. Mesaj yüklü bu koca evren, onu yüce yaratıcısına götürmektedir. “Onlara neler oluyor da inanmıyorlar? Kendilerine Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar.”

Bu gerçekten Hayret edilecek bir durumdur. Ayetlerin akışı burada konuyu kesip kafirlerin gerçek halini ve onları bekleyen akıbeti açıklamaya geçmektedir.

22- Aksine kafir olanlar yalanlıyorlar.

23- Oysa Allah onların içinde gizlediklerini biliyor.

24- Onları acıklı bir azab ile müjdele.

25- İman edenler ve salih ameller işleyenler hariç. Onlar için bitip tükenmeyen mükafat vardır.

Aksine kafir olanlar yalanlıyorlar. Her şeyi yalanlıyorlar. Yani yalanlamak onların temel karakterleri, huyları ve en belirgin özellikleri olmuştur. Halbuki yüce Allah onların içlerinde sakladıklarını, gizlemeye çalıştıklarını; tüm kötülüğü, çirkinliği ve bu yalanlamanın tüm etkenlerini çok iyi bilmektedir.

Onlardan söz etme burada kesilerek hitab Hz. Peygambere yöneltiliyor: “Onları acıklı bir azap ile müjdele!” Ne çare ki bu sevindirici bir müjde değildir ve sevindirici haber bekleyen bir kimsenin hoşuna gidebilecek bir niteliği yoktur!

Aynı zamanda yalanlamayan ve geleceklerine amel-i sAlih ile hazırlık yapan müminleri bekleyen akıbeti de sergilemektedir. Surenin akışı içinde müminlerin bu akıbeti herşeyi yalanlayan kafirlerin akıbeti içinde bir istisna niteliğindedir.

Dilbilgisinde bu tür istisnaya “munkatı istisna” adı verilmektedir. Yani iman edip sAlih amel işleyenler başta bu kara haberin kapsamından değillerdi. Sonradan istisna edilmemişlerdi. Fakat olayın bu şekilde ifade edilişi istisna edilen şeye daha fazla dikkat çekmektedir.

Ayet-i kerimede geçen; “sürekli mükafat” ebedi ve sonsuz yurt olan ahiretteki kesilmeyen, eksilmeyen sürekli ödül demektir.

Bu kesin ve kısa vurgu ile, evrene ve vicdana ilişkin, derin anlamlar ifade eden bu sure sona ermektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.