SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA İSRA SURESİ 32. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
ZİNAYA YAKLAŞMAYIN
32- Sakın zinaya yaklaşmayınız. Çünkü o iğrenç bir kötülük ve kötü sonuçlu bir yoldur.
Çocukların öldürülüşü ile zina arasında bir ilişki, bir bağ vardır. Zaten zina yasağı çocukların öldürülmesi yasağıyla haksız yere adam öldür ne yasağı arasına yerleştirilmiştir. Bu yerleştirmenin nedeni de aynı ilgi ve aynı bağdan kaynaklanmaktadır.
Hiç şüphesiz zina da birçok açıdan bir öldürme çeşididir. Her şeyden önce zina hayat özünün kendi asıl yerinden başka tarafa akıtılmasıyla bir öldürmedir. Zinadan hemen sonra onun yükümlülüklerinden kurtulmaya çalışma isteği harekete geçer. Bu da ana rahmindeki ceninin şekillenmeden önce veya şekil aldıktan sonra, doğmadan önce veya doğduktan sonra öldürülmesi şeklinde bir cinayete neden olmaktadır. Eğer ana rahmindeki bu çocuk hayata terkedilirse, genellikle kötü bir hayata veya aşağılanmış bir hayata terkedilmektedir. Bu ise, toplumda herhangi bir şekilde bir hayatın kayboluşudur. Zina bir başka açıdan da öldürme sayılır. Zina, içinde yaygınlık kazandığı toplumu öldürür. Soylar kaybolur, kanlar karışır. Namus ve çocuk konusundaki güven yitirilir. Toplumsal çöküntü başlar. Bütün bağlar kopar. Diğer toplumlar arasında ölümü andıran bir sonuçla karşı karşıya gelir.
Zina bir diğer anlamda da toplum için ölümdür. Zina insanların gayri meşru yoldan kolay bir şekilde şehevi duygularını tatmin etmelerine yolaçar ve evlilik hayatını zorunlu olmayan saçma bir hayata dönüştürür. Aileyi gerekli olmayan bir yük olarak algılama sonucunu doğurur. Halbuki aile yeni yetişen nesil için en güzel yuvadır. Yeni neslin sağlıklı bir yapıya ve sağlıklı bir eğitime kavuşması ailesiz düşünülemez.
Eski tarihlerden günümüze gelinceye kadar hangi toplumda hayasızlık yaygınlık kazanmışsa, mutlaka onu çözülmeye götürmüştür. Bazı kimseler Amerika ve Avrupa’nın Fransa gibi eski milletlerinde bu çözülmenin etkilerinin apaçık görüldüğü kuşkusuzdur. Amerika Birleşik Devletleri gibi genç uluslara gelince, zina bu toplumlarda daha etkilerini yeterince göstermemiştir. Zira bu millet daha yenidir. Ve imkânları da geniştir. Bu milletlerin hali şehevi duygularını rasgele savurganlıkla kullanan ve gençliğinde de bu savurganlığının izleri bünyesinde ortaya çıkmayan fakat ihtiyarlığa ayak bastığında hızlı bir şekilde çöken ve kendi yaşıtları ve bu gücünü normal kullanan kuşağının katlanıp yüklenebildiği gibi yaşlılığın etkilerine güç yetiremeyen gencin hali gibidir.
Kur’an-ı Kerim zinaya yaklaşmaktan dahi sakındırmaktadır. Bu ise, ondan kaçınmayı abartmak içindir. Çünkü zinayı güçlü bir şehvet duygusu körüklemektedir. Bu nedenle ona yaklaşmaktan kaçınmak daha garantili bir önlemdir. Zina onun sebepleri vasıtasıyla kendisine yaklaşıldığında artık bir güvence kalmamış demektir.
Bu nedenle İslâm, zinaya iten sebeplerin yolunu keser. Böylece zinaya düşülmesini engeller. Zorunlu şartlar dışında kadınlı-erkekli karma bir hayatı hoş görmez. Kadın ve erkeğin başbaşa kalmasını engeller. Kadının süsler takarak açılıp-saçılmasını yasaklar. Gücü yetenlerin evlenmesini teşvik eder. Gücü yetmeyenlerin ise oruç tutmalarını öğütler. Evliliğe engel olan mehirlerin pahalılığı gibi, zor şartları hoş karşılamaz. Çocukların fakirliğe ve yoksulluğa yolaçacağı endişesini ortadan kaldırır. Namuslarını korumak amacıyla evlenmek isteyenlere yardımcı olmaya teşvik eder. Bütün bunlara rağmen zina suçu meydana gelmişse, en ağır cezayı uygular. Namuslu, hiçbir şeyden haberi olmayan kadınlara zina iftirasında bulunmaya da en ağır cezayı uygular. İslâm, toplumu gerileme ve çözülmeden korumak için daha buna benzer pek çok koruyucu ve tedavi edici önlemler almıştır.