SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA MÜ’MİN SURESİ 61 VE 65. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
61 – Allah O’dur ki, geceyi içinde istirahat etmeniz için (serin ve karanlık) gündüzü de işinizi görmeniz için aydınlık yaptı.
Şüphesiz Allah, insanlara lütufkârdır fakat insanların çoğu şükretmezler.
Geceleyin sükunet her canlı için zorunludur. Her canlının ertesi gün tekrar hayata hareketli başlaması için canlı olan hücrelerinin içinde rahata kavuşacağı karanlık bir zaman diliminin olması şarttır. Bu sükunetin elde edilmesi için sırf uyku yeterli değildir. Gecenin olması da lazımdır. Karanlıklar gerekmektedir. Sürekli olarak ışıkta kalan hücreler sükunetin zorunlu olan payını alamadıkları için aşırı derecede yorulur ve dokuları bozulur.
“Gündüzü işinizi görmeniz için aydınlık yaptı.”
Bu şekildeki bir ifade, tasvir edici ve somutlaştırıcı bir ifade biçimidir. Sanki gündüz bakabilen ve görebilen bir canlıdır. Aslında gündüzleri görebilenler insanlardır ama gündüzün genel niteliği aydınlık ve görünme olduğu için böyle ifade edilmiştir.
Gece ile gündüzün böyle yer değişmesi nimet içinde nimettir. Eğer bunlardan biri sürekli olsaydı hatta bunlardan biri şimdi olduğundan bir kaç kat uzun olsaydı, hayat yok olurdu. Bunun için Kur’an-ı Kerim’in gece ile gündüzün ardarda gelişini insanların çoğunun şükretmediği bir nimet olarak ortaya koymasında garip bir şey yoktur.
Bu iki evrensel (doğal) olaydan sonra Kur’an-ı Kerim bu iki olayı yaratanın ancak ilah olabileceğini ve bu ulu ismi hak edebileceğini belirtmektedir:
62- İşte her şeyin yaratıcısı Rabbiniz olan Allah budur. O’ndan başka ilah yoktur. Nasıl da aldatılıp döndürülüyorsunuz?
İnsanların yüce Allah’ın elini her şeyde görüp, eşyanın varlığına bakarak aklın kesin ölçüleriyle O’nun her şeyin yaratıcısı olduğunu öğrenip, hiç kimsenin bunları yarattığını iddia edemeyeceğini, hiçbir yaratıcı olmadan onların var olduklarını söylemenin de tutarlı olamayacağını kavradıktan sonra… Evet bunların hepsini anladıktan sonra Allah’ı tanımamaları ve O’na iman etmemeleri gerçekten ilginçtir. Gerçekten hayret edilecek bir olaydır.“Nasıl da aldatılıp döndürülüyorsunuz?”
Fakat ne yazık ki, birtakım insanlar bu apaçık gerçekten böylece yüz çevirmişlerdir. Tıpkı Kur’an’la ilk defa muhatap olan insanların yaptıkları gibi. Bu tutum her zaman da böyledir. Sebepsiz, delilsiz, belgesiz bir tavırdır bu:
63- Allah’ın ayetlerini bile bile inkar edenler böylece döndürülüyorlardı.
Şimdi ayetlerin seyri gece ve gündüz ayetlerinden yeryüzünün kendi özüne geçmekte onun bir yerleşim alanı olduğunu, göğe değinmekte ve onun da bir bina olarak kurulduğunu dile getirmektedir:
64- Sizin için yeri durak, göğü bina eden, size şekil verip de, şeklinizi güzel yapan, sizi temiz şeylerle rızıklandıran Allah’tır. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir.
Yeryüzü daha önce öz olarak bazılarına değindiğimiz pek çok uygun şartlardan dolayı insanın hayatı için en uygun yerdir. Gök ise, oranlamaları, uzaklıkları, hareketleri ve dönmeleri değişmeyen bir yapıdır. Bu nedenle insan hayatı için istikrarı ve devamlılığı garanti etmektedir. Nitekim insan bu koca varlığın içinde hesabı kitabı yapılmış ve bu evrenin yapısında değeri biçilmiş bir varlıktır.
Göğün ve yerin inşası, daha önce bazı önemli sırlarına işaret ettiğimiz biçimde, insanın yaradılışına ve temiz rızıklarla beslenmesine bağlanmaktadır. “Size şekil verip de şeklinizi güzel yapan, sizi temiz şeylerle rızıklandıran Allah’tır.”
Bu mucizelerden ve bağışlardan sonra, öncekilere olduğu gibi, şu ifade yer almaktadır:
“İşte Rabbiniz Allah budur. Bütün alemleri yaratan Allah ne yücedir!” Yaratan, takdir eden, idare eden, sizi gözeten ve mülkünde size bir yer belirleyen bu Allah işte o sizin Rabbinizdir. “Allah, ne yücedir”. Bereketi ne büyük ne çoktur! “Alemlerin Rabbidir!” Tüm alemlerin Rabbi.
65 – O diridir. O’ndan başka ilah yoktur. Dini yalnız O’na has kılarak O’na yalvarın. Övgü, alemlerin rabbi Allah içindir.
Evet, diri olan yalnız O’dur. Sonra elde edilmeyen, yaratılmayan, başlangıcı ve sonu olmayan, geçici ve perdeli olmayan değişme ve başkalaşım göstermeyen hayatın sahibi O’dur. Hayat kendisindendir. Hiçbir varlığın bu özelliklere sahip hayatı yoktur. O’nu eksik sıfatlardan tenzih ederiz. Yegane hayat sahibi O’dur.
İlahlıkta tek olan da O’dur. Zira yegane hayat sahibi yalnız O’dur. Öyleyse tek diri O’dur: Allah.
Bu mucizeler, bağışlar ve onları izleyen yorumlar önünde ve birlik gerçeği, ilahlık gerçeği ve Rabblik gerçeği ile insanın iç dünyasının dolduğu anların en hararetlisinde Hz. Peygamber’e direktif veriliyor. Hemşehrilerinin Allah dışında çağırdıklarına tapmasının yasaklandığını, alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim olmakla emrolunduğunu insanlara açıklamasını isteyen bir direktiftir bu.