sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NEML SURESİ 47. AYET

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NEML SURESİ 47. AYET
24.09.2022
618
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

47- Semudoğulları, Salih’e “Sen ve yanındakiler bize uğursuzluk getirdiniz” dediler. Salih dedi ki; “Sizin kısmetiniz Allah katında belirlenmiştir. Aslında siz toplum olarak sınavdan geçiriliyorsunuz. “

Ayetin metninde geçen “Tatayyür” kavramı uğursuzluk demektir. Bu anlayış, hurafeler ve kuruntular peşinde sürüklendikleri ve bunlarla imanın netliğine Kavuşamadıkları için cahil, bilinçsiz milletlerin geleneklerinden biri haline gelmiştir. Bu bilinçsiz insanlar, bir iş yapmak istediklerinde bir kuşa sığınırlardı. P,u kuşu ürküterek uçurduklarında kendilerine yol göstereceğine inanıyorlardı. Eğer kuş önce sağ tarafa uçar sonra sol tarafına dönerse bunu bir müjde olarak kabul eder ve hemen o işi yapmaya koyulurlardı. Yok eğer kuş önce sol tarafa uçar sonra sağ tarafa dönerse bunu uğursuzluk olarak değerlendirirlerdi. Ve zarara yol açabileceğini beklerlerdi. Zavallı kuş gaybı nereden bilecek! kendisine öğretilen uçma hareketiyle meçhul alemden nasıl haber getirebilir ki? Fakat insanın ruhu ve duyguları bilemediği, gücünün yetmediği konularda meçhule ve gaybe dayanmadan yaşayamaz. İnsanlık bu konuları, iman ederek gaybleri Allah’a havale etmediğinde sınır tanımayan hiç bir bilgiye boyun eğmeyen içerik itibariyle kesin inanca, gönül huzuruna iletmeyen bu tür kuruntulara ve hurafelere dayanır gider.

O günden bugüne kadar Allah’a iman etmekten yüz çeviren, gayb konusunu O’na havale etmeyi kendilerine yediremeyen ve kendi kanaatlarına göre bilimde belli bir düzeye çıktıklarına inanan, bu nedenle de din hurafesine dayanmayı kendilerine yakıştırmayanlar… Allah’a, O’nun dinine ve gayb bilgisine inanmayanlar… Evet işte bunlar 13 rakamına çok büyük anlam yüklüyorlar. Siyah bir kedinin önlerinden geçmesiyle yollarını değiştiriyorlar. Bir kibrit çöpünün iki alev çıkararak yanmasına değişik anlamlar yüklüyorlar… Daha buna benzer nice basit hurafelere dalıyorlar. Halbuki fıtrat imana susamıştır. Onsuz duramaz. insanın bilimsel bilgilerle henüz ulaşmadığı bu evrenin pek çok gerçeklerinin yorumlanmasında, bu imana dayanma gerekliliğini hisseder. Evrenin bazı gerçeklerine insanlık, hiç bir zaman ulaşamayacaktır. Bunlar yeryüzünde halifelik görevini yapması için gereken ihtiyaçların dışındadır. İnsan, bu halifeliği yerine getirmek için Allah tarafından bir takım yetenekler ve güçlerle donatılmıştır!

Hz. Salih’in milleti kuruntu ve hurafe çölünde sapıklık, bilinçsizlik ve basitlik içinde yüzmelerinin sonucu olan sözler söylediği zaman Hz. Salih onları imanın aydınlığına, karanlıklardan ve yanılgılardan uzak olan apaçık iman gerçeğine yöneltmek istemiştir:

“Salih dedi ki; “Sizinle kısmetiniz Allah katında belirlenmiştir.” Nasibiniz, geleceğiniz ve sonunuz Allah’ın katındandır. Yüce Allah insanlara bazı yasalar belirlemiş, bir takım şeyleri emretmiş ve onlara apaydınlık yolu açıklamıştır. Kim Allah’ın yasasına uyar, O’nun gösterdiği yolda yürürse işte o kurtuluşa erip hayırlı olanı yapmıştır. Artık bundan sonra kuşlara bağlanmaya gerek kalmaz. Kim de yasanın dışına çıkar, düzgün yoldan ayrılırsa, artık o kötülüğün içine dalmış demektir.

“Aslında siz toplum olarak sınavdan geçiriliyorsunuz.”

Allah’ın nimetleriyle deneneceksiniz. Başınıza gelen iyilikler ve kötülüklerle sınanacaksınız. Uyanıklık, yasaları düşünmek ve olayları izleyip bunların arka planında yer alan deneme ve sınamanın bilincinde olmak işin sonunda iyiliğin gerçekleşmesinin garantisidir. Bazı hayvanları veya bazı insanları uğursuzluğun ve kötülüğün kaynağı saymak boş bir anlayıştır. Zira bunların hepsi Allah’ın yarattığı varlıklardır.

İşte bu şekilde, sağlıklı bir inanç sistemi işleri değerlendirmede insanları netliğe, doğruluğa ve sağduyuya kavuşturur. Kalpleri sürekli uyanık tutarak meydana gelen olayları düşünmeye iletir. Tüm bu olayların arka planında Allah’ın elinin olduğunu, meydana gelen hiç bir şeyin boşuna veya rastlantı sonucu oluşmadığı bilincini insanlara yerleştirir… Böylece hayatın ve insanın değeri artmış, yükselmiş olur. Bu şekilde insan, bu gezegen üzerindeki yolculuğunu, etrafını kuşatan bütün bir evren ile evrenin yaratıcısı, idarecisi ve düzenleyicisi olan Allah tarafından bu evrene yerleştiren yasalar ile bağını koparmadan hayamı sürdürme olanağına kavuşmaktadır.

Ne var ki, bu sağlıklı mantığa ancak bozulmamış kalbler yönelebilir ve onu kabul edebilirler. Artık dönüşü olmayacak biçimde, sapmış saptırılmış kalpler onu kabul edemezler. Hz. Salih’in kavminin seçkinlerinden dokuz kişinin de kalbinde ne düzelme ve ne de düzeltmek. Bu sebeple ona tuzak hazırlayıp karanlıkta ailesiyle beraber onu öldürmeye yöneldiler.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.