SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA RUM SURESİ 25. VE 27. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
25- O’nun delillerinden biri de, göğün ve yerin O’nun buyruğu ile ayakta durmasıdır. Sonra sizi kabirlerinizden bir çağırmaya görsün, hemen çıkıverirsiniz.
26- Göklerde ve yerde olanlar O’nundur, hepsi O’na boyun eğmiştir.
27- Önce yaratan, ölümden sonra tekrar dirilten O’dur. Bu O’nundur. O güçlüdür hikmet sahibidir.
Göğün, yerin düzeni, kusursuz, planlı hareket eder biçimde varlıklarını sürdürmeleri, Allah’ın gücü ve düzenlemesinin dışında bir şeyle olmamaktadır. Kendisinin veya bir başkasının bunu sağladığını iddia edecek hiçbir yaratık yoktur. Yine “bunların tümü düzenleme olmaksızın oluşmaktadır” diyecek akıllı biri de yoktur. Durum bu olunca, göğün ve yerin emre uyarak, hedeften şaşmadan, bozulma, sarsılma göstermeden O’na boyun eğerek ayakta durması, Allah’ın ayetlerinden bir işarettir.
“Sonra sizi, kâbirlerinizden bir çağırmaya görsün, hemen çıkıverirsiniz.”
Evrendeki bu ince düzeni ve bu eşsiz egemenliği seyreden biri; yüce ve ulu yaratıcıdan gelen bir emirle kabirlerden çıkılması buyrulduğu zaman güçsüz insanların bu direktifle koşmamasını asla düşünemez.
Ve ardından bu açıklamaları bitirmek üzere son vurgu geliyor; işte göklerde ve yerdeki yaratıkların tümü Allah’a boyun eğmektedir.
“Göklerde ve yerde olanlar O’nundur, hepsi O’na boyun eğmiştir.”
İnsanlardan birçoğunun Allah’a boyun eğmediğini ve kulluk etmediğini biliyoruz. Fakat bu gerçek, göklerde ve yerde bulunan her şeyin Allah’ın şaşmaz ve geçilmez kanunlarına boyun eğdiği ve O’nun iradesine bağımlı olduğunu belirtmektedir. Onlar, isyankâr olup, kâfir olsalar da bu kanunun egemenliğindedirler. Akılları ile Allah’ı yalanlasalar kalpleri ile O’nu inkâr etseler de aynı yasaya boyun eğip aynı prensiplere uyacak ve gerçek yaratıcı onlara diğer kullara hükmettiği gibi hükmedecektir.
Çünkü onların bu emre itaat etmekten başka yapabilecekleri bir şey de yoktur. Bu engin ve görkemli gezinti, gafillerin görmezlikten geldiği diriliş ve kıyamet meselesini belirterek bitiyor.
“Önce yaratan, ölümden sonra tekrar dirilten O’dur. Bu O’nun için daha kolaydır. Göklerde ve yerde olan en yüce sıfatlar O’nundur. O güçlüdür, hikmet sahibidir.”
Geçtiğimiz ayetlerde yoktan var etme ve yeniden diriltilme olayına değinilmişti. Bu detaylı gezinin ardından bu konu,burada yeniden tekrarlanmakta ve yeni eklemeler yapılmaktadır. “Ölümden sonra diriliş O’nun için daha kolaydır.” Allah için kolay, veya zor diye bir şey yoktur. “O’nun işi bir şeyin olmasını dileyince ona “Ol” demektir. O şey hemen oluverir” (Yasin Suresi, 82) Fakat O, insanların kavrayışına göre hitab etmektedir. İnsanların ölçüsüne göre yoktan var etmek, bozulup dağılanın var edilmesinden daha zordur. Durum böyleyken ne oluyor da yeniden var etmeyi Allah için daha zor görüyorlar, oysa o yapısı açısından daha kolaydır!
Göklerde ve yerde üstün nitelikler O’nundur. O, kimsenin ortak olmadığı nitelikleriyle göklerde ve yerde tektir. Hiçbir şey O’nun benzeri değildir. O hiçbir şeye ihtiyacı olmayan fakat her şeyin kendisine muhtaç olduğu eşsiz yaratıcıdır. İstediğini yapacak güce sahiptir, dilediğini idare edecek hükme maliktir.
Surenin akışı, insan kalbini geniş ufuklarda ve engin ortamlarda gezdirdikten; görünen ve görünmeyen hallerde dolaştırdıktan sonra onu yeni bir vurguyla yüz yüze getiriyor.