sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA SAFFAT SURESİ 104 VE 107. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA SAFFAT SURESİ 104 VE 107. AYETLER
15.07.2023
473
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

104- Biz ona “Ey İbrahim ” diye seslendik. ·

105- Sen rüyayı doğruladın; biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız. ·

106- Gerçekten bu apaçık bir imtihan idi. ·

107- Ona fidye olarak büyük bir kurban verdik.

Rüyana sadakat gösterdin ve onu eylem halinde gerçekleştirdin. Yüce Allah’ın istemiş olduğu, ancak boyun eğmek ve kendisine samimi bağlılıktır. Ancak bunun, gönülde Allah’dan başkasına yer olmayacak şekilde olması, onun emrinden başkasına değer verilmemesi ve O’ndan başkasına sevgi beslenmemesi şeklinde olması istenir. Söz konusu insanın ciğerparesi oğlu, canı ve hayatı da olsa… Ve sen -ey İbrahim- bunu yaptın. Her şeyi ve en değerli varlığını cömertçe verdin. Ve onu hoşnutluk içinde, sükûnetle, gönül huzuru içinde ve kesin bir imanla cömertçe sundun. Geriye et ve kandan başka bir şey kalmadı. Bunun yerine kurbanlık geçerlidir. Yani et ve kandan ibaret olan kurbanlık bunun yerine geçer. Yüce Allah teslim olan ve görevini yerine getiren bu nefsi kurtarır. Evet bunu büyük bir kurbanlıkla kurtarır. Derler ki: “Bu kurbanlık bir koçtu. İbrahim onu Rabb’inin iradesi ve yaratması ile İsmail’in yerine bedel olarak kesmek için hazır halde bulmuştu.” İbrahim’e şöyle denilir: “Sen rüyayı doğruladın; biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.” Onları böyle bir imtihana sokarak mükafatlandırırız. Onları, kalplerini yönlendirerek ve vefakârlık seviyesine çıkararak mükafatlandırırız. Onlara, görevlerini yerine getirirken sabır, güç vererek ödüllendiririz. Böylece onları, hakettikleri ödüllerle ödüllendiririz.

Böylece imanın gerçek yüzü, itaatin güzelliği ve teslimiyetin büyüklüğü için bir meşale olarak yükselen bu büyük olayın anısı olmak üzere, kurban kesme geleneği devam etmektedir. İslam toplumu, bu olayı inceleyip dinine uymuş oldukları, soyuna ve inanç sistemine mirasçı oldukları babaları İbrahim’in gerçek kimliğini tanır. Akidenin üzerinde durduğu veya dayandığı asıl karakterini kavrar… Akidenin asıl karakterinin, hoşnutluk içinde güvenle ve O’nun çağrısına uyarak Rabb’ine “Niçin?” diye sormadan, O’ndan ilk işaret ve ilk emir gelir gelmez O’nun iradesini gerçekleştirmede hiç tereddüt etmeden nefsinde kendine hiçbir pay çıkarmadan, Rabb’ine sunacağı şeyin “metod ve şekli”nin seçimini kendi yapmaksızın, Rabb’i kendisine nasıl sunulmasını istiyorsa, öyle davranarak “Allah’ın takdirine teslimiyet” olduğunu öğrenir… Sonra İslam toplumu, bu olayı inceleyerek, Rabb’lerinin “imtihan”la kendilerine azap vermek ve “bela” ile canlarını yakmak istemediğini, O’nun asıl hedefinin kendisine boyun eğerek, çağrısına uyarak, ahdine vefa göstererek ve görevini yaparak, O’nun huzurunda ne ileri giderek ne de gevşek davranarak “teslimiyet içinde huzuruna gelmek” olduğunu öğrenir… Onların bu konudaki samimiyetleri belli olunca, canlarını feda etmekten ve acı çekmeden bağışlayacağını, sözlerini yerine getirmiş, görevlerini yapmış kabul edeceğini, yaptıklarını kabul edeceğini öğrenirler… Kendi yerlerine bedel kabul edip, canlarını kurtaracağın, babaları İbrahim’e ikram ettiği gibi onlara da ikram edeceğini öğrenirler.

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.