SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA YASİN SURESİ 49 VE 54. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
49- Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek çığlığı beklerler.
50- O zaman, artık ne vasiyet edebilirler ne de ailelerine dönebilirler.
51- Sur’a üflenince, kâbirlerinden Rabb’lerine koşarak çıkarlar.
52- Dediler; “vah bize, bizi yarattığımız yerden kim kaldırdı? İşte Rahman’ın vadettiği şey budur. Demek peygamber doğru söylemiş. “
53- Sadece bir tek nara olur, hemen onların hepsi huzurumuza getirilirler.
54- O gün, hiç kimseye bir haksızlık yapılmaz ve siz ancak yaptığınızın cezasını çekersiniz.
Yalancılar soruyorlar: “Ve eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit ettiğiniz azab ne zaman gelecek diyorlar.” Ve bu soruya çarpıcı bir sahne cevap olarak gelmektedir… Diri olan her şeyi yıldırım gibi vuran, hayatı ve hayatta kalanları bitiren bir çığlık…
“Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek çığlığı beklerler.” “O zaman artık ne vasiyet edebilirler ne de ailelerine dönebilirler.”
Bu çığlık onlar hayat sahnesinde mücadele ve didişmeye daldıkları, o çığlığı hiç ummadıkları ve onu hiç de hesaba katmadıkları anda ansızın gelip yakalar… Artık onlar bitmiştir… Herkes bulunduğu durum üzeredir. Geride bıraktığını kimseyi devredemez, ailesine dönüp de bir tek kelime bile söylemez. Onlar neredeler? Onlar da aynen kendisi gibi oldukları yerde toplanmışlardır.
Bir süre sonra Sur’a üflenir. Ve derhal kâbirlerinden silkinip kalkarlar. Dehşet ve korku içinde birbirlerine sormaya başlarlar: “Dediler; vah bize, bizi yattığımız yerden kim kaldırdı?” Sonra şaşkınlıkları bir nebze yatışınca, olup biteni anlayıp kavrarlar: “İşte Rahman’ın vadettiği şey budur. Demek peygamberler doğru söylemiş.” derler.
Bu sesleniş, duyulur duyulmaz… Birden şu aklı başından gitmiş, şaşkın, perişan ve dehşet içinde kalmış bir durumda, insan yığınları hızlı adımlarla Rabb’inin huzuruna gitmektedirler. “Sadece bir tek nara olur, hemen onların hepsi huzurumuza getirilirler.” Ve saflar düzenlenir. Göz açıp kapayıncaya kadar ses hızıyla ilâhi huzurda herkes hazır hale gelir. Ve birden yüce karar mahşerin havası, hesaba çekilménin ve gerekli karşılığı görmenin dehşeti içinde herkese ilan edilir: “O gün hiç kimseye haksızlık yapılmak ve siz ancak yaptığınızın cezasını çekersiniz.”
Her üç sahnenin büyük bir hızla gerçekleşmesi ile, apaçık olan vaad günü hakkında tereddüt ve şüpheye düşenlere verilen red cevabı arasında bir uyumluluk vardır.
Sonra ilâhi ifadenin akışı, müminlerin hesaba çekilme manzarasını canlandırmamakta ve hemen onların elde ettikleri nimetleri sergilemektedir.