sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SUÇUN KANUNİ UNSURU

04.04.2021
990
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

  1. İslam hukuku, bir fiilin suç sayılması için bu fiili yasaklayan ve işlenmesinde ceza veren bir hükmün varlığını gerekli buluyor. Buna bugün suçun kanuni unsuru diyoruz.

Her şahsın, her yerde her zaman sadır olan fiilinin cezalandırılması için, fiili yasaklayan bir hükmün bulunması tek başına yeterli değildir. Yasaklanmış fiilin cezalandırılması için, 1- fiilin işlendiği zamanda o kuralın hükmünün yürürlükte bulunması, 2- fiilin işlenildiği yerde geçerli olması ve 3- fiili işleyen kişiye uygulanabilir olması şarttır. Bu şartlardan birisi bulunmazsa yasaklanmış fiilin cezalandırılması mümkün değildir.

Suçun kanunî unsurundan bahsedebilmek için aşağıdaki mevzuları ayrı ayrıincelemek gerekir. Biz bunların her birini ayrı fasıllarda ele alacağız:

1) Suç ve cezalar için tespit edilmiş hükümler. 2) Zaman itibarıyla cezâî hükümlerin yürürlüğü (mer’iyyeti). 3) Yer itibarıyla cezâî hükümlerin geçerliliği. 4) Şahıslara uygulanma yönünden cezâî hükümler(Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, c.1/337-341 e bakınız (m).).

 

SUÇLAR VE CEZALARLA İLGİLİ TESBİT EDİLMİŞ HÜKÜMLER

  1. CEZA HUKUKU HÜKÜMLERİ, SUÇUN KANUNÎ HÜKÜMLERİNDEN BAHSETMEK AŞAĞIDAKİ KONULARIN İNCELENMESİNİ GEREKTİRİR:

1) Hükümler ve bunların suç ve ceza üzerindeki etkisi, 11) Cezâî hükmün delilleri (ceza hukukunun kaynakları), m) Cezâî hükümlerin tefsiri (yorumu) IV) Hükümlerin teâruzu (çatışması), kaldırılması veya iptali, v) İslâm hükümlerinin bugünkü kanun hükümleriyle ilişkisi (mukayesesi) Bu konulardan her biri özel bahislerinde incelenecektir.

 

CEZA HUKUKU HÜKÜMLERİNİN SUÇ VE CEZAYA TESİRLERİ

  1. GİRİŞ Fakihler dini hükümleri ikiye ayırırlar: 1) Teklifi hükümler, ) Vaz’î hükümler. a) Teklifi hükümler:

Bir fiili yapmak veya terketmekte, ya da yapmak veya yapmamakta mükellefi serbest bırakan hükümler(el-Ihkam, c.1/181. el-Mustasfâ, c.1/65. Abdulvehhab Hallaf, Usölu Fikih, s.74. Kuveyt, 1966). İşte bu nevi hükümlere teklîfî hükümler denilir. Çünkü mükellefe bir fiilin yapılması emredilmekte, gerekli kılınmakta, mesela; “Şüphesiz ki, Allah size emanetleri ehil ve erbabına vermenizi, insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmeylemenizi emreder.”( Kur’an, Nisa 4/58 ) gibi. Veya bir fiilin terkini, yapılmamasını gerekli kılar: “Allah’ın haram kıldığı cana, haklı bir sebep olmadıkça kıymayınız.”( Kur’an, Isrå 33.), “Zinaya yaklaşmayınız.”( Kur’an, Isrå 32. Yani zinayı irtikab etmek şöyle dursun, gerek ona niyet etmek gerek başlangıç olabilecek sebeplere yapışmak suretiyle de yaklaşmayın.) gibi yasaklar kılar, onu bu iki şiktan birisinde muhayyer bırakır, meselâ “İhramdan çıktığında isterseniz avlanınız.'(Kur’an, Mâide 2), “Kim mazlum olarak öldürülürse, Biz onun velisine, mirasçılarına, maktûlün hakkını talep hususunda bir selahiyet vermişizdir.”( Kur’an, Isrå 33) gibi hükümler böyledir.

  1. b) Vaz’i hükümler:

Bir şeyi diğer bir şeyin sebebi, şartı veya mânisi yapan hükümlerdir. İşte bu tür hükümler de vaz’i hükümler olarak adlandırılır. Çünkü böyle hükümleri aşagidaki hususlar gerekli kılmaktadır.

1) Müsebbebler:

Neticeler için sebepler koymak: “Erkek hırsızla kadın hırsızın ellerini kesin… ‘(Kur’an, Maide 38), “Zina eden kadınla zinâ eden erkekten herbirine yüz değnek vurun…”(Kur’an, Nur) gibi. Birinci hüküm hırsızlığı, hırsızın elinin kesilmesine; ikinci hüküm ise zinâyı, zinâkâra değnek vurulmasına bir sebep kılmıştır.

2) Şartlar:

Yahut bir kısım şeyler kendileri için bazı şartların konulmasını gerektirir: “Buna karşı dört şahit getirmeli değil miydiler? Madem ki, onlar bu şahitleri getiremediler, o halde onlar Allah indinde yalancıların ta kendileridir.”( Kur’an, Nur 13) gibi.

Bu hüküm zina cürmünün ispatı için dört şahidin şart olduğunu gerektiriyor. Hz. Peygamber’in “Dörtte bir dinardan daha az malda (hırsızlıktan dolayı) el kesmek yoktur.'”( Muslim, hudud 2,5. Nesei, sarık 10. İbn Mâce, hudud 22) hadisi gibi. Hırsızın elinin kesilebilmesi için, çalınan sevin kıymetinin dörtte bir dinar veya daha fazla olması şartı bu hükümde koşulmuş oluyor.

3) Mâniler:

Yahut hüküm vermeyi engelleyen mâniler konulur: Hz. Peygamber (as)’ın “Asılı, ağaçtaki meyvenin çalınmasında el kesme yoktur.”(Neses, sarik 11. Muvatta, hudud) hadisi gibi. Bu hüküm meyvelerin, mahsullerin çalınmasında ağaç üzerinde bulunmalarını yani toplanmamış, hasad edilmemiş olmalarını el kesmeye mâni kılmaktadır. Ve yine Rasulullah (as)’ın “Mûrisini öldüren kâtile miras yoktur.”( Ibn Mace, diyet 14.) hadisi de böyledir ve bu hüküm de varisin irtikâp ettiği öldürme cürmünü suçlunun kendisi mirastan mahrum bırakıcı bir mânî kılmıştır(el-ihkam, c.1/81. el-Mustasfâ, c.1/93. Usûlü’l-Fikh, s.74).

Teklifi ve vaz’i hükümler arasındaki fark iki bakımdan kendisini gösterir:

Teklifi hükümle bir fiilin yapılması, yapılmaması veya yapılıp yapılmaması arasında kişinin muhayyerliği belirtilmektedir. Vaz’î hükümden maksat ise, emir, yasak veya muhayyerlik değil, bir fiilin şartlarını ve mânilerini tesbittir.

2) Teklifi hükümle sabit bir husus daima mükellefin kudretiyle mütenasiptir, doğru orantılıdır; istediği zaman yapabilir veya terkedebilir. Fakat vaz’î hükümle sabit hususlar, mükellefin kudreti dahilinde olduğu gibi, olmayabilir de.

Burada hemen şunu belirtmeliyiz ki, bir nas (hüküm) aynı anda teklifi ve vaz’î hükmü birlikte ihtiva edebilir. “Erkek hırsızla kadın hırsızın ellerini kesin…”( Kur’an, Mâide 38) âyetinde olduğu gibi. Bu hüküm, hırsızlık yapmamayı isteyen teklifi hükmü taşıdığı gibi, aynı zamanda hırsızın elinin kesilmesinde, hırsızlığı sebep kılan vaz’î hükmü de taşımaktadır.

Suçla ilgili hükümlerden bizi ilgilendireni, fiilin yapılmasını veya yapılmamasını gerektiren, mükelleften isteyen teklîfî hükümlerdir. Kişilerin muhayyerliğini gösteren teklifi hükümlerin ne terkine ne de yapılmasına ceza terettüp eder; tercihe değer fikre göre, yapılmaları veya terkleri suç sayılmaz.

Ceza ile ilgili hükümlerden bizi ilgilendireni ise vaz’î hükümlerdir. Sebep şart yahut mâni olsun aynı derecededirler. Çünkü bu hüküm cezayı, cezanın sebeplerini, şartlarını ve mânilerini açıklamaktadır.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.