Hamd Gökleri ve yeri kendisine boyun eğmiş olarak yaratan,Yalnız Kendisinden yardım istediğimiz ve yine yalnız Kendisine kulluk ettiğimiz Din gününün sahibi Allah azze ve celle’ye mahsusdur. Salat ve Selam Alemlere Rahmet olarak gönderilen Hz.Muhammed (S.A.V)’e,Ehl-i Beytine,Sahanesine ve tüm mü’minlerin üzerine olsun.
İnsanın yeryüzüne gönderilişinin gayesi Allah azze ve celle’ye kulluk yapmaktır. Bu Hakikat Muhkem naslarla sabittir. Ve tabi ki insana Yaratıcısına doğru şekilde kulluk yapabilmesi için ihtiyaç duyduğu bütün vasıtalar verilmiştir. Allah azze ve celle insana yüklediği emaneti hakkı ile eda edebilmesi için yeterli vasıtalarla donatmış ve ona gerek kurtuluşun yolunu gerekse düşmanını İndirdiği vahiy ve seçtiği elçiler vasıtasıyla öğretmiştir. İlahi tekliflere muhatab olan insanlardan bir kısmı Arşın Rabb’inin çağrısına kulak vermiş,üzerinde düşünmüş ve Hidayeti hak etmiş,yine bir kısmıda nefsinin ve hevasının istikametini terk etmeyerek delaleti hak etmişlerdi.
Nitekim Nahl suresi 36.Ayeti Kerim’ede mealen ‘’İnsanlardan bir kısmına hidayeti haketti,bir kısmıda sapıklığı hak etti ‘’ buyrulmaktadır. Yaşadığımız zaman diliminde bizler Hidayeti Hakedenlerin nasıl Hakettiğini,delalete düşenlerin neden delalete düştüğünü tesbit etmek zorundayız. Bu sebeplerin tesbitinde ortaya koyacağımız gayret samimiyetin isbat şekillerindendir. Yine bir Ayet’i Kerime’de mealen ‘’ Eğer İstese idiniz bunun için hazırlık yapardınız’’ (Tevbe 46) buyrulmaktadır.
Dikkat edersek Allah subhanehu ve Teala hazırlığı samimiyetin isbatı olarak zikretmiştir.Kalbte başlayıp eylemlerde değişime sebep olan La İlahe İllallah Muhammedun Rasulullah kelimesinin anlaşılıp yaşanmasına engel olan sebepleri tesbit etmek, doğru hazırlığın yapılmasında önemli bir adımdır.Şöyle denmiştir ‘’Düşmanı mağlub etmenin en etkili yolu,onun niyetini tesbit etmektir ‘’. Cümle üzerinde düşününce şu gerçekle karşılaşıyoruz.Bizler kimin dost,kimin düşman olduğundan habersiz olduğumuz sürece sırat-ı mustekim üzerinde kalmamız mümkün olmayacaktır. Cehalet karanlık İlim aydınlıktır.Şeytanın kolay lokması Cahillerdir.
Ne yapması,neden yapması ve nasıl yapması gerektiğine Kur’an ve Sünnet ışığında cevap veremeyenler Şeytana kolay lokma olmaktan kurtulamazlar.Oysa ki Şeytanın niyetini Allah azze ve celle bizlere bildirmiştir. ‘’Senin dosdoğru yolunun üzerine oturacağım.Sonra muhakkak önlerinden,arkalarından,sağlarından ve sollarından yanaşacağım.Onların çoğunu şükredici bulamayacaksın.
’’ (Araf 16-17) Şeytanın tesirinden,tuzak ve oyunlarından kurtulmanın en önemli sebebi ilimdir.Nitekim Allah azze ve celle bir Ayet’i Kerime’de mealen ‘’ Buna rağmen sana icabet etmeyecek olurlarsa artık bilki onlar kendi hevalarına uymaktadırlar.Oysaki Allah’dan bir yol gösterici olmaksızın kendi istek ve tutkularına (hevasına)uyandan daha sapık kim olabilir ?
Allah zulmeden bir kavme hidayet vermez. ? (Kasas 50 ) Müslüman gayretlidir. Rabb’i müslümanın yardımcısıdır. Müslüman imtihan sebebiyle karşılaştığı zorluklara direnir. Sabır ve namaz ile Rabb’inden yardım ister.Rivayet edilir ki : Alimin birtanesi talebesine şöyle der ; Şeytan sana musallat olursa sen ne yaparsın .Talebe: Onunla mücadele ederim.Alim ; Ya yine musallat olursa ne yaparsın ? Talebe ; Yine mücadele ederim. Alim ; Sana bu olayı başka şekilde anlatayım.Bir sürünün köpeği sana musallat olursa ne yaparsın.Talebe ; onunla mücadele ederim.Peki yine musallat olursa ne yaparsın ; Talebe yine mücadele ederim. Alim ; Bu zor iştir.Sen sürünün sahibinden yardım iste,Sürünün sahibi köpeği senden uzaklaştırır…
Müslüman öleceğine ve hesap vermek üzere tekrar dirileceğine iman etmiştir. Rabb’i kendisine yardım eden Müslüman için şeytan aleyhillaneye uymamak,direnmek,güçlü olmak ne kadar zor olabilir ? Rabbim Ayaklarımızı sıratı mustakim üzerinde sabit kılsın.Amin..