TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA AL-İ İMRAN SURESİ 126. VE 128. AYETLER
126- Allah bu yardımı size sadece bir müjde olsun ve kalbiniz huzura kavuşsun diye yaptı. Zafer ancak her şeye
galip, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah ta rafından dır.
Allah, meleklerle size yardım edeceği vaadini sadece bir müjde olsun ve kalbleriniz huzura kavuşup sükuna erişsin diye yaptı. Düşmanınıza karşı muzaffer olmak, sayı ve mühimmat çokluğu ile değil ancak Allah katından olan yardım iledir. Çünkü zafer ancak, her şeye galip olan, hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafındandır. O halde sadece Allaha güvenin, ondan yardım isteyin. Sayının çokluğuna aldanmayın. Zira zafer sayı ile değil ancak Allanın yardımı iledir.
127- Böylece Allah, kâfirlerden bir bölümünün kökünü kessin veya onları rüsvay etsin de ümitsiz olarak geri dönsünler.
Allah size Bedir savaşında yardım etti ki böylece, kâfirlerden bir topluluğun kökünü kurutsun veya onları, size karşı galip gelmekten ümitsizliğe düşürerek rüsvay etsin de ümitsiz bir şekilde çekilip gitsinler.
Süddi, bu âyeti Bedir savaşına değil Uhut savaşına yorumlamış ve âyetin, orada öldürülen on sekiz müşrik’e işaret ettiğini söylemiştir.
128- Senin elinde bir şey yoktur. Allah ya onların tevbelerini kabul eder veya onlara azap eder. Çünkü onlar zalimdirler.
Ey Muhammed, kulların işi hususunda senin elinde bir şey yoktur. Onların işi Allaha aittir. Aralarında dilediği hükmü verir. Dilerse onların tevbelerini kabul eder veya onlara azabeder. Çünkü onlar, azaba layık olan zalimlerdir.
Enes b. Malik, Hasan-ı Basri, Katade, Rebi’ b. Enes, Miksem ve Abdullah b. Abbastan nakledilen bir görüşe göre bu âyet-i kerime, Resulullahın Uhut savaşında yüzünün yaralanması ve dişinin kırılması sebebiyle, müşriklerin iman edeceklerinden ümit keserek şu hadis-i şerifini buyurması üzerine nazil olmuştur: “Bu hususta Enes b. Malik diyor ki: “Resulullahın yüzü yaralandı, ön dişi kırıldı. Omuzuna bir ok isabet etmişti. Öyle ki yüzünden kan akmaya başlamıştı. Resulullah yüzünü siliyor ve şöyle diyordu. “Kendilerini Allaha davet eden Peygamberlerine bunu yapan bir ümmet nasıl iflah olabilir?” İşte bunun üzerine Allah teala “Senin elinde bir şey yoktur. Allah, ya onların tevbelerini kabul eder veya onlara azabeder. Çünkü onlar zalimlerdir.” âyetini indirdi.
Abdullah b. Ömer, Ebu Hureyre ve Ebubekir b. Abdurrahmana göre ise bu âyetin nüzul sebebi, Resulullahın bir kısım insanlar aleyhine bedduada bulunmasıdır. Bu hususta Abdullah b. Ömer diyor ki:
“Resulullah, Uhut savaşında “Ey Allahim, sen Ebu Süfyana lanet et . “”Ey Allanın, sen, Haris b. Hişama lanet et,” Ey AUahım sen. Safvan b. Ümey-yeye lanet et.” dedi. Bunun üzerine “Senin elinde bir şey yoktur. Allah ya onların tevbelerini kabul eder veya onlara azabeder. Çünkü onlara zalimdirler.” âyetini indirdi. Sonra onların tevbelerini kabul etti. Çünkü onlara daha sonra miislüman oldular ve müslümanlıklannı güzel yaptılar.
Bu hususta, Ebu Hureyre de diyor ki:
“Kesulullah, bir kişinin aleyhine veya lehine dua etmek istediğinde, rüku-dan sonra, kunut şeklinde dua ededi. Resulullah, eledikten sonra şöyle derdi: “Ey Allahım, hamd sana aittir. Ey AUahım, sen, Ve-lİdin oğlu Velidi, Hişamın oğlu Selemeyi, Ebi Rebianın oğlu Ayyaşı kurtar. Ey Allahım sen Mudar kabilesine baskı yapmayı artır. Sen onların yıllarını, Yusufun yıllan gibi kıtlık yılları kıl. “Ebu Hureyre diyor ki: “Resulullah bu duayı açıktan yapardı. Bazı sabah namazlarında da Arapların bazı kabilelerini kastederek “Ey Allahım, filan ve filana lanet et.” derdi. Nihayet Allah teala “Senin elinde bir şey yoktur..” âyetini indirdi