TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ARAF SURESİ 71. VE 75. AYETLER
71- Hûd dedi: “Rabbinizden sizin üzerinize bir azap ve gazap hak oldu. Hakkında Allah’ın hiçbir delil indirmediği, isimlerini, sizin ve babbala-rınızın koyduğu putlar hususunda benimle tartışıyor musunuz? O halde bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.”
Hud, kavmine dedi ki: “Artık size rabbiniz tarafından azap ve gazap gei-di. Helak olacaksınız. Sizler benimle kendilerinizin ve atalarınızın putlar” diye adlandırdığınız şeyler hakkında mı tartışmaya girişiyorsunuz? Halbuki Allah, sizin bunları put edinmenize ve bunlara tapmanıza dair hiçbir delil indinnemiş-tir. Çünkü ibadet, zarar ve fayda verebilecek, itaat edeni mükâfaatlandmp isyan edeni cezalandırabilecek bir yüce zat’a yapılır. Cansız olan taş, maden gibi şeyler ise ne bir zarar verebilir ne de bir fayda. Sizler, hakkınızda Allah’ın hükmünü bekleyin. Ben de, benimle sizin aranızdaki hükmünü bekleyinlerdenim.
Bu âyet-i Kerime, Hz. Hud’un, kavmini tehdit ettiğini göstennektedir. Bu itibarla bundan sonra gelen âyet, kavminin akıbetini bildirmektedir. [1][104]
72- Biz, Hûd ve beraberindekileri rahmetimizle kurtardık. Âyetlerimizi yalanlayanların da kökünü kazıdık. Çünkü onlar, müminler değillerdi.
Allah Teâlâ başka âyetlerde Hûd kavmim nasıl helak ettiğini beyan ederek buyuruyor ki: “Âd kavmi ise, uğultu çıkaran, herşeyi kasıp kavuran ve şiddetle esen bir rüzgarla yok edildi.”
“Allah, onların köklerini kazımak için o kasırgayı yedi gece sekiz gün aralıksız estirdi. Eğer orada olsaydın onlann, kökünden sökülmüş kof hurma kötülükleri gibi yere serildiklerini görürdün.”
“Sen, onlardan hiç kurtulup kalanı gördün mü? [2][105] Evet, Âd kavmi, Peygamberlerine karşı inatlaşıp azgınlıklarında diretince Allah onları, herşeyi yok eden bir rüzgarlar helak etmiştir.
Rivayet edildiğine göre, rüzgar insanları kaldırıyor ve kafalarının üzerine yere bırakıyordu. Kafaları dağılıyor geriye bedenleri, çürümüş kof kütükler şeklinde kalıyordu. [3][106]
73- Scmud kavmine de kardeşleri Salih’i Peygamber olarak gönderdik. Onlara şöyle dedi; “Ey kavmim, Allah’a ibadet edin. Sizin için ondan başka ilah yoktur. Size rabbinizden apaçık bir delil gelmiştir. İşte Allah’ın şu dişi devesi size bir mucizedir. Bırakın onu Allah’ın arzından otlasın. Ona bir kötülük yapmayın. Sonra can yakıcı bir azaba uğrarsınız.
Bu âyet-i kerime ve bundan gelen âyetler, Salih aleyhisselamm, kendilerine Peygamber olarak gönderildiği Semud kavminin durumunu özet olarak anlatmaktadır.
Bu kavim.Hicaz ile. Şam topraklan arasındaki “Hicr” bölgesinde yaşıyordu.
İşte Allah Teâlâ, Salih aleyhisselami bu kavme Peygamber olarak gönderdi. O da kavmini, diğer Peygamberlerin yaptığı gibi, putları bırakıp yalnızca Allah’a ibadet etmeye davet etti. Onlar ise Salih Peygamberden, Peygamberliğinin doğruluğunu gösteren bir mucize getirmesini istediler. Ve bu sebeple, Hicr bölgesinde bulunan “Kâibe” isimli bir kayadan, doğurması yakınlaşmış bir dişi devenin çıkmasını istediler. Bunun üzerine Salih aleyhisselam, bu mucize gönderildiği takdirde mutlaka iman edeceklerine ve kendisine tâbi olacaklarına dair kesin söz aldı. Ve rabbine yalvardı. Adigeçen taş yarılarak, içinden geniş vücutlu, kusursuz, yavrusu kamında hareket eden bir deve çıktı. Bunun üzerine kavminin ileri gelenleri ve etrafındakiler iman ettiler.
Deve, Semud kavmiyle birlikte yaşamaya başladı. Bu deve, diğer normal hayvanlardan çok farklı idi. Bu sebeple çok su içiyordu. Bunun için Semud kavminin su içtiği kuyudan birgün deve bir gün de insanlar içiyordu. Devenin su içtiği gün bütün insanlar süt ihtiyaçlarını ondan sağlıyorlardı.
Bu şekilde günle uzayıp gidince Semud kavmi buna tahammül edemeyip deveyi öldürmeye karar verdi. İçlerinden bazdan ona ok attılar ve yere düşen deveyi kesip Öldürdüler. Bu haber Salih aleyhisselam’a ulaşınca, âyet-i keri-me’ninde belirttiği onlara şöyle dedi: “… Evlerinizde üç daha yaşayın. Bu, ya-lanlanamayacak bir tehdittir. [4][107]
Bundan sonra içlerinden dokuz kişi aralarında şöyle kararlaştırdılar: “Biz bu Salibi öldürelim. Eğer tehdidinde doğru ise önce biz onu halletmiş olalım.Şayet yalancı ise onu da devesine kavuşturalım,” Âyet-i Kerime bu hususa da şöyle işaret buyuruyor: “Aralarından Allah’a yemin ederek şöyle konuştular: “Salih’i ve ailesini, bir gece baskınıyla öldürelim. Sonra da akrabasına “Yakınlarınızın öldürülmesinden haberimiz yok, şüphesiz bizler doğru kimseleriz.” diyelim. [5][108]
Bu adamlar geceleyin gelip Salih aleyhisselaın’ı öldermek isteyince Allah Teâlâ bunların üzerine gökten taş yağdırdı ve helak etti.
Semud kavmi, Salih al ey his s elam1 in söylediği üç günü beklediler. Birinci gün yüzleri sarardı, ikinci gün kızardı, üçüncü gün simsiyah oldu. Dördüncü günde ise artık Allah’ın azabım bekliyor ve neyin, nereden nasıl geleceğini bilmiyorlardı. Birgün, güneş doğar doğmaz, gökten şiddetli bir gürültü, yerden şiddetli bir sarsıntı başladı. Böylece hepsi oldukları yerde dizüstü çöke kaldılar.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) Semud kavminin yaşamış olduğu Hicr bölgesinden geçerken ashabına, oradan hızlı geçmelerini, oranın kuyularından su içmemelerini ve onların hallerine ağlamalarını söylemiştir. Taberi bu hususta çeşitli rivayetler zikretmiştir. [6][109]
74- Hatırlayın Allah sizi, Âd kavminden sonra halifeler yaptı, Ve sizi yeryüzünde yerleştirdi. Orada, ovalarında köşkler yapıyor, dağları oyup evler yapıyorsunuz. Allah’ın nimetlerini hatırlayın. Yeryüzünde bozguncular olarak fesat çıkarmayın.
Allah’ın üzerinizde olan nimetini hatırlayın. Hani Allah, Âd kavmini helak ettikten sonra onların yerine sizi getirmişti. Sizleri yüryezünde yerleştirdi. Ovalarında köşkler yapıyorsunuz dağlan delip evler ediniyorsunuz. Allah’ın, üzerinizde olan nimetlerini hatırınızdan çıkarmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. [7][110]
75- Kavminin büyÜKiuk taslayan ileri gelenleri, aralarında küçümse-diklcri iman edenlere dediler ki: “Salihin, rabbi tarafından Peygamber olarak gönderildiğini gerçekten biliyor musunuz?” Onlar da: “Şüphesiz biz, onunla gönderilenlere iman ediyoruz.” dediler.
Salih’in kavminden, kibirlerinden dolayı Salih’e iman etmeyen ileri gelen kimseler, kavminden, Salih’e iman eden zayıflara şöyle dediler: “Salih’in, rabbi tarafından bize ve size gerçekten Peygamber olarak gönderildiğini biliyor musunuz? Onlar üa “Biz, Allah’ın Salihle beraber gönderdiği hak ve hidayete şüphesiz iman ediyoruz.” dediler. [8][111]