TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ARAF SURESİ 96. VE 100. AYETLER

96- Eğer o memleketlerin halkı iman edip Allah’tan korksalardı yerden ve gökten onlara bereket kapıları açardık. Fakat onlar yalanladılar. Bunun üzerine biz de onları, yaptıklarından dolayı azabımızla yakaladık.
Şayet o memleketlerin halkı, Allah’ı ve Peygamberlerini tasdik edip, Allah’ııv em iri erini tutup yasaklarından kaçınarak ondan korksalardı, onlara gökten bol yağmurlar gönderir, yeryüzünden bol bol bitkiler çıkarırdık. Böylece göklerin ve yerin nimetlerinden faydalanmış olurlardı. Fakat onlar, buna layık olamadılar. Kendilerine gönderüemPeygamberleri yalanladılar. Biz de onları, günahları yüzünden helak ettik. [1][135]
97-98- O memleketler halkı, azabımızın onlara uyurlarken gece gelmeyeceğinden eminmidirler? Ve yine o memleketler halkı, azabımızın kendilerine, kuşluk vakti eğlenirlerken gelmeyeceğinden emin midirler?
Allah, azabını dilerse gece, dilerse gündüz gönderir. Hiçbir kimse ona mani olacak güçte değildir. O halde akıllarını kullanıp doğru yoldan ayrılmasınlar[2][136]
99- Yoksa onlar, Alkilim, kendilerini ansızın yakalayıvcrınesindcn emin mi oldular? Allah’ın ansızın yakalamasından, ancak hüsrana uğrayan bir topluluk emin olur?
Yoksa onlar, Allah’ın, kendilerine bolluklar ve sıhhatlar ihsan ederek fırsat vermesinden dolayı mı Allah’ın azabından emin oldular? Allah’ın azap ve cezai andı rm asından ancak helak olan bir topluluk emin olur. [3][137]
100- Önceki halkından sonra, yeryüzüne vâris olanlara şu gerçek belli olmadı mı ki? Eğer dilersek onları, günahlarından dolayı cezalandırırız. Kalblcrini mühürleriz. Böylece işitmez olurlar.
Yeryüzündeki insanları helak ettikten sonra, onların arkasından getirdiğimiz insanlara şu gerçek beli olmamış mıdır ki, eğer biz dilersek,kendilerinden öncekilere yaptığımız gibi, onları da günahları yüzünden cezalandırırız, kalble-rini mühürleriz de, öğüt alıp faydalanacaktan şeyleri işitmez olurlar. [4][138]