TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 134 VE 135. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
134- Onlar bir ümmetti gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerine sizin kazandıklarınız da sizedir. Siz, onların yaptıklarından sorumlu tutulmayacaksınız.
Ey Yahudi ve Hıristiyan toplulukları, siz, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve onların soyundan gelenleri bırakın. Onlar bir cemaat idiler, kendi yollarında yürüyüp gittiler. Onları ve çocuklarını ileri sürmeyin. Ey Yahudi ve Hıristiyanlar, kendi kâfirliklerinizi onlara isnad ederek “Onlar da Yahudi veya Hıristiyandı.” demeyin. Onların yaptıkları hayır kendilerine, sizin kazandıklarınız da sizedir. Siz onların amellerinden hesaba çekilecek değilsiniz. Çünkü her nefsin kazandığı iyilik lehine, yaptığı kötülük te aleyhinedir.
135- Kitap ehli “Yahudi veya Hıristiyan olun ki doğru yolu bulaşınız.” dediler. Ey Muhammed de ki: “Hayır, biz, dosdoğru olan İbrahim’in dinine uyarız. O, Allaha ortak koşanlardan değildi.”
Yahudiler Müslümanlara “Yahudi olun ki doğru yolu bulaşınız.” dediler. Hıristiyanlar da “Hıristiyan olun ki doğru yolu bulaşınız ve hakka erişesiniz.” dediler. Ey Muhammed, onlara de ki: “Biz, Yahudi ve Hıristiyanlara tabi olmayız. Onların dinine uymayız. Biz, İbrahimin, bâtılı bırakıp hakka yönelen Hanif dinine tabi oluruz. Onun izinden gideriz. O, hiçbir zaman putlara tapan müşriklerden olmadı. Yahudi ve Hıristiyan da değildi.”
O halde gelin hep beraber, Allah’ın seçtiği, razı olduğu ve hepimizin, Allanın dini olduğuna dair şahitlik ettiğimiz, İbrahim’in dinine tabi olalım. Üzerinde ihtilaf ettiğiniz diğer dinleri bırakalım. Çünkü İbrahim’in dini, Hanif dini olan İslamdır. Ona ve onun dinine uyan ise Haniftir. Yani gerçek dine uymuştur.
Kur’an-ı Kerimde Hz. İbrahim’in Hanif olduğu zikredilmiştir. Müfessirler, Haniflikten neyin kastedildiğini hakkında çeşitli görüşler zikretmişlerdir.
a- Hasan-ı Basri, Atiyye, Mücahid, Dehhak ve Abdullah b. Abbastan nakledilen bir görüşe göre “Hanif” kelimesinin asıl mânâsı, “Hac yapan” demektir. Hz. İbrahim, Hac ibadetlerinde kendisine uyulan bir imam olduğundan ve Hac ibadetini ilk eda eden kimse olduğundan ona “Hanif ve onun dinine de “Haniflik” denmiştir. Bu görüşte olanlara göre, Hz. İbrahim’in dini olan İslam’a uyarak Hac ibadetini eda eden her kişi Müslümandır ve haniftir. Hac ibadetini yapmak da Hanifliktir.
b- Mücahidden nakledilen başka bir görüşe göre, Hanif demek, “Uyan ve tâbi olan” demektir. Bu izaha göre, Hz. İbrahimin dinine uyanlara “Hanif denir.
c- Başka bir kısım âlimlere göre “Hanif demek, “Sünnet olan” demektir. Hz. İbrani’min dinine “Hanif dini” denmesi, Hz. İbrahimin ilk sünnet olan kişi olmasındandır. Bu izaha göre, “Hanif dini” demek “Sünnet olanların dini.” demektir.
d-Süddiye göre “Hanif” demek, “İhlaslı” demektir.
c– Diğer bir kısım âlimlere göre “Hanif demek, “İslam” demektir. Hz. İbrahim’in dini İslam idi. Bu itibarla Hz. İbrahim’in dinine tam uyan haniftir. Yani Müslümandır.
Taberi diyor ki: “Bana göre, Haniflik, Hz. İbrahim’in dininde dosdoğru olmak ve ona dininde uymaktır. Hanifliğin Hac yapmak olduğunu söylemek doğru değildir. Aksi halde Hac yapan müşrikleri de Hanif saymak gerekir ki Allah Teâlâ, Hz. İbrahim’in Hanif olduğunu ve müşriklerden olmadığını buyurmuş böylece bu görüşe imkân kalmamıştır. Keza, Hanifliğin sünnet olmak mânâsına geldiğini söylemek te isabetli değildir. Aksi halde bütün sünnet olanların Hanif olduğu iddia edilmiş olur ki Allah Teâlâ, bu görüşe de mahal bırakmamış ve “İbrahim ne Yahudi idi ne de Hristiyan’dı fakat o, doğruya yönelmiş bir Müslümandı. Müşriklerden de değildi buyurmuştur. O halde, Haniflik Hz. İbrahime dininde tam uymaktır. Ona dininde uymayanlar Haniflikle isimlendirilmezler. Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi başka isimlerle isimlendirilirler.