TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 154. AYET-İ KERİME
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
154- Allah yolunda öldürülenlere “Ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler. Fakat siz farkında değilsiniz.
Allah yolunda Öldürülenlere “Onlar ölüdürler” demeyin. Zira ölü, lezzet almaz, nimetleri idrak edemez. Halbuki Allah yolunda öldürülen kimse hayatta ve nimetler içerisindedir, güzel bir hayat sürdürmektedir. Cennet yiyeceklerinden rızıklandırılmaktadır. Onlar berzah âlemindedirler ve orada nimetlendirilmektedirler. Fakat siz onları göremezsiniz ki diri olduklarını bilesiniz.
Bu hususta diğer bir âyet-i kerimede de şöyle duyurulmaktadır: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayın. Bilakis onlar diridirler. Rableri katından rızıklandırılmaktadırlar. Allanın, kendilerine lütfundan verdiği şeylerle sevinç içindedirler. Geride kalıp kendilerine erişemeyenlere, onlar için bir korku ve üzüntü olmadığını müjdelerler. Allah’ın nimetini, lütfunu ve Allanın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelerler.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) de Allah yolunda cihad ederek şehit olmanın yüce bir mertebe olduğunu beyan ederek buyuruyor ki:
“Şehitlerin ruhları, yeşil renkli kuşlar şeklindeki yaratıkların içinde bulunacaktır. O ruhlar için arştan asılan kandiller vardır. Ruhlar, cennetin diledikleri yerinde gezip dolaşırlar. Sonra o kandillerin çevresinde konaklarlar. Allah Teâlâ onlara bakarak: “Bir arzunuz var mı?” diye sorar. Onlar: “Bizim başka ne arzumuz olabilir ki? Biz, cennetin istediğimiz yerinde gezip dolaşıyoruz.” derler. Allah Teâlâ bu soruyu onlara üç kere sorar. Onlar, soruların devam edeceğini anlayınca şöyle derler: “Ey Rabbimiz, biz, tekrar senin yolunda öldürülmek için ruhlarımızı bedenlerimize iade etmeni istiyoruz.” Allah Teâlâ onların hiçbir ihtiyaçları olmadığını görünce artık kendi hallerine bırakılırlar. Diğer bir Ha-dis-i Şerifte şöyle buyuruluyor:
“Allah yolunda öldürülmek borç hariç (kul hakkı hariç) her şeyi affettirir. Başka bir Hadis-i Şerifte de:
“Şehidin, öldürülürken hissettiği acı, sizden birinizin çimdiklenmekten hissettiği acı kadardır. Duyurulmaktadır.
Cihadın ve şehidin yüceliğine işaretle başka bir Hadis-i Şerifte şöyle buyuruluyor:
“İyi bilin ki cennet, kılıçların gölgesi altındadır.
Ebu Said el-Hudri diyor ki:
“Bir adam Resulullah (s.a.v.)’e geldi ve ona: “İnsanların hangisi daha üstündür?” diye sordu. Resulullah da ona: “Allah yolunda malıyla, canıyla cihad eden kişidir.” cevabını verdi.
Abdullah b. Ömer (r.a.) Resulullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor; “Rızkım mızrağımın gölgesinde verildi (Rızkım mızrağımın gölgesindedir) Zillet ve aşağılık ise emrime karşı gelenlere verildi.
Bi’ri Maûne hadisesinde, Resulullahın emirlerini müşriklere tebliğ eden Haram b. Milhan’m kamından ok girip sırtından çıktığında Haram, kanları alıp yüzüne sürerek şöyle demiştir:
“Allahu ekber. Kâbenin rabbine yemin olsun ki ben kurtuldum.
Hadis-i Şeriflerin de işaret buyurduğu şehitlik, dünyanın zorluk ve külfetlerinden kurtulma ve âhiretin sonsuz nimetlerine ermedir. Yok olup gitme değildir.
Taberi diyor ki: “Eğer denilecek olursa ki: “Resulullahtan nakledilen çeşitli Hadis-i Şeriflerde, müminler, öldükten sonra kabirlerinden cennete bir kapı açılacağı, ölen kişi cennet nimetlerini görünce rabbinden, kıyameti hemen koparmasını isteyeceği, kâfirlerin ise cehennem ateşine bir kapı açılacağı oradan cehennem ateşini görerek Allaha sığınacakları ve kıyametin kopmasının ertelenmesini isteyecekleri zikredilmiştir. Bütün müminler kabirlerindeyken cennet nimetlerini müşahade ettiklerinden dolayı sevinç içinde olacaklarına göre âyet-i kerimede Özellikle, Alalı yolunda Öldürülenlerin ölüler olmadığının bildirilmesinin ne gibi bir özelliği olabilir? Çünkü onlar da diğer müminler gibidirler.” Cevaben denilir ki: “Kabirde müminlerle şehitlerin durumu farklıdır. Müminler, cennet nimetlerini sadece görürler ve ona kavuşmak için acele ederler. Şehitler ise, âyet-i kerimenin de beyan ettiği gibi, kabir hayatındayken bile bizzat cennet nimetlerinden yer içer istifade ederler.”