TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 167. AYET-İ KERİME
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
167- Tâbi olanlar şöyle derler: “Keşke bizim için (dünyaya) tekrar dönüş olsa da, onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaş-sak.” İşte böylece Allah, amellerini bir pişmanlık kaynağı olarak kendilerine gösterecektir. Ve onlar, cehennemin ateşinden çıkacak da değillerdir.
Allah’a isyan hususunda başkalarına tabi olanlar derler ki: “Keşke bizim için dünyaya geri dönüş olsa da, bizi saptıran reislerimizden, onların burada bizden uzaklaştıkları gibi uzaklaşsak. “İşte böylece Allah, dünyadayken yalanladıktan azabı kendilerine gösterdiği gibi, onların çirkin amellerini de kentlilerine gösterecektir. Onun cezasını gördükleri zaman pişman olacaklardır. Cehennem azabından çıkarılmayacaklar, orada ebedi olarak kalacaklardır.
* Taberi diyor ki: “Âyeti kerimede: “Allah onlara amellerini, bir pişmanlık kaynağı olarak gösterecektir.” buyurulmuştur. Eğer denilecek olursa ki “Pişmanlık, iyi ve hayırlı şeylerin terkedilmişinden duyulur. Onların amelleri, kötü ameller olduğu hakle kendilerine amelleri gösterilince nasıl pişmanlık duyacaklardır? Cevaben denir ki: “Müfessirler bunu şu şekillerde izah etmişlerdir:
a- Süddi ve Abdullah b. Mes’ud’un, âyetin bu bölümünü şu şekilde izah ettikleri rivayet edilmektedir: Allah, ileri gelenlerine uyan müşrik ve kâfirlere, dünyada kendilerine farz kıldığı, onların da, yapmayarak Allanın cezalandırmasına layık oldukları amellerini ve o amellerin, yapılması halinde, kendileri için hazırlanan nimetleri gösterecektir. Onlar da cennetteki bu nimetleri görünce üzülecekler, pişman olacaklardır. Bu hususta Süddi diyor ki: “İleri gelenlerine uyan kâfirlere, âhirette cennetler ve cennetteki yerleri gösterilecek ve onlara denecek ki: “Şayet sizler Allaha iman etmiş olsaydınız bu meskenler sizin olacaktı.” İşte o zaman bunlar, dünyada iken Allanın emir ve yasaklarına uymamaktan dolayı pişmanlık duyacaklar ve onların bu yerleri müminlere fazladan dağıtılacaktır.” Bu izaha göre âyetin bu bölümü şu mânâyı ifade etmektedir: Kâfirler azabı gördükleri gibi Allah onlara, dünyada iken yapmaları icabeden amelleri de gösterecek, onlar da yapmadıktan, bu amellerinden dolayı üzüleceklerdir.
Rebi’ b. Enes ve İbn-i Zeyd ise âyetin: “Allah, amellerini bir pişmanlık kaynağı olarak kendilerine gösterecektir.” kısmını şu şekilde izah etmişlerdir: “Allah kâfirlere, kendileri için bir pişmanlık vasıtası olsun diye kötü amellerini gösterecektir. Onlar, niçin bu gibi amelleri işleyip te Allah’ı razı edecek amelleri işlemediklerinden dolayı pişman olacaklardır.” Taberi de bu izah tarzını tercih etmiştir.
Âyet-i kerimenin sonunda: “Onlar, cehennem ateşinden çıkacak ta değillerdir.” buyurulmaktadır. Yani kâfirler, Allah’ın azabını gözleriyle gördüklerinde pişman olsalar da, kendilerine, çirkin olan amelleri gösterildiğinde pişmanlıkları artsa da, tekrar dünyaya döndürülüp kendilerini saptıranlardan uzaklaşmayı isterlerse de onlar, dünyadaki inkârları yüzünden, içine atıldıkları cehennem ateşinden çıkacak değillerdir. Bilakis onlar, orada ebediyyen kalacaklardır.
Taberi diyor ki: “Bu âyet-i kerime: “Allanın, kâfirlere olan azabı belli bir zaman sonra bitecek, yok olacaktır.” şeklinde iddiada bulunanları yalanlamaktadır.