TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 206. AYET-İ KERİME
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
206- Ona “Allahtan kork” denildiğinde, gururu onu günah işlemeye sevk eder. Artık cehennem ona yeter. O ne kötü bir döşektir.
O münafık kimseye “Yeryüzünde fesat çıkarma hususunda Allahtan kork” denildiğinde kibirlenir ve günah işleme gururuna kapılır. Azgınlık ve sapıklığında inat eder. Sapıklığı sebebiyle cehennemi boylaması ceza olarak ona yeter. Cehennem ne kötü bir döşek, ayak basılacak ne kötü bir yerdir.
Bu hususta diğer bir âyet-i kerimede de şöyle buyuruluyor: “Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman, kâfirlerin yüzlerinden inkârlarını anlarsın. Neredeyse kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracak olurlar.” Ey Muhammed, de ki: “Size, bundan daha kötü bir şey haber vereyim mi? Ateştir.” Allah, onu, kâfirlere vaadetmiştir. O, ne kötü bir dönüş yeridir.
Müfessİrler, bu âyet-i kerimeden ve bundan sonra gelen âyet-i kerimede zikredilen insanlardan kimlerin kastedildiği hakkında farklı görüşler zikretmişlerdir.
Hz. Ali, Abdullah b. Abbas, Hz. Ömer ve İbn-i Zeyd’e göre bu âyet-i kerimede zikreilen insanlardan maksat, hem münafık ve hem de fasıklardır. Bundan sonra gelen âyette zikredilen “İnsanlar”dan maksat, ise bu âyette zikredilen münafıklara karşı cihad eden müslümanlardır. Hz. Ali bu iki âyeti okuduktan sonra şöyle demiştir: “Kûbenin rabbine yemin olsun ki onlar, birbirleriyle savaşan iki guruptur.”
İbn-i Zeyci bu âyeti izah ederken şunları söylemiştir: Ömer b. el-Hattab (r.a.) sabah namazını kılıp bitirdikten sonra ağılına (bahçesine) giderdi. İçlerinde Abdullah b. Abbas ve Uyeynenin kardeşinin oğlu bulunan gençleri çağırır Kur’an okuturdu. Onlar, Kur’an okur ve kendi aralarında müzakere ederlerdi.
Öğle sıcağı basınca da dağılırlardı. Bir gün bu âyeti ve bundan sonraki âyeti okudular. Abdullah b. Abbas, yanında bulunanlardan bazılarına: “İki atiam birbiriyle savaşıyor.” dedi. Ömer, Abdullahın bu sözünü işitince “Sen ne söyledin?” dedi. Abdullah: “Hiç bir şey, ey müminlerin emiri.” dedi. Ömer “İki adam birbiriyle savaşıyor.” derken ne demek istedin? dedi. Abdullah b. Abbas, Ömer-den kurtulamayacağını görünce dedi ki: “Bu âyette görüyorum ki, bir kimseye, Allahtan korkması emrediliyor o da gururuna kapılarak günah işlemesiyle iftihar ediyor. Diğer âyette de görüyorum ki, birisi ortaya çıkıyor ve “Ben, canımı cennet mukabilinde satıyorum.” diyor ve bununla savaşıyor. Böylece iki kişi birbiriyle savaşmış oluyor. “Bunun üzerine Ömer “Ey İbn-i Abbas maşallah Allah seni dinine hizmet için yaratmış.” dedi.
Diğer bir kısım müfessirlere göre ise bu âyette zikredilen “İnsanlar”dan maksat, Ahnes b. Şeriktir. Bu kişinin kıssası, bir önceki âyette zikredilmiştir.