TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 63. ve 64. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
63- Bir zaman sizden kesin söz almıştık. Üzerinize Tur dağını kaldırmıştık: “Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve onda bulunanları hatırda tutun ki Allah’a karşı gelmekten korunasınız.” demiştik.
Ey İsrailoğulları, sizden, yeminle pekiştirdiğimiz kuvvetli bir söz aldığımızı ve üzerinize Tur dağını kaldırdığımızı hatırlayın. Size dedik ki: “Tevrat’ta emrettiklerimize sanlın, herhangi bir eksiltme ve tembelliğe gitmeksizin ciddiyetle ve gayretle amel edin ve o Tevrat’ta bulunanları hatırda tutun. “Yani, vaad ve tehdidimden, teşvik ve sakındırmamdan ibret alın ki azabımdan çekine ve konmasınız.
* Allah Teala’nın, İsrailoğullarından, yemin ettirerek aldığı söz şu âyet-i kerimede zikredilmektedir. “Bir zaman İsrailoğullarından” Allah’tan başkasına kulluk etmeyin, anaya, babaya, yakınlara, yetimlere ve düşkünlere iyilik yapın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı kılıp zekatı verin.” diye kesin söz almıştık. Sonra siz, pek azınız müstesna yüz çevirdiniz. Zaten siz, yüz çevirenlersiniz.
Allah Teala’nın, İsrailoğullarından söz almasının sebebi ise, İbn-i Zeydin rivayet ettiğine göre şudur: Hz. Musa, Allah katından üzerlerinde Tevrat yazılı levhaları getirip, kavminin, ondaki emir ve yasaklara uymalarını isteyince, onlar, Allah’ı bizzat gözleriyle görmek istediklerini ve kitabı kendilerinin almak istediklerini söylemişlerdir. Bunun üzerine Allah Teala onlara gazap ederek onların hepsini öldürmüştür. Allah Teala daha sonra da onları diriltilmiştir. Yine Hz. Musa onlara: “Size ne oldu?” diye sormuş onlar da: “Öldük sonra da dirildik” demişlerdir. Hz, Musa yine onlara: “Allah’ın kitabını alıp kabullenin.” demiş onlar da “Hayır” demişlerdir. Bunun üzerine Allah Teala meleklerini göndererek Tur dağını onların üzerine kaldırmış: “Kitabı alıp kabullenin, aksi halde bu dağı sizin üzerinize bırakırız.” buyurmuştur. İşte bunun üzerine İsrailoğulları, yukarıda zikredilen ahdi vermişlerdir.
Âyette zikredilen Tur kelimesinden maksat, Mücahid, Katade, Ebul Âliye, îkrime, Süddi ve İbn-i Zeyd’e göre “Dağ” demektir ve aslı süryanice olan bir kelimedir.
Abdullah b. Abbas ve İbn-i Cüreyc’e göre ise buradaki Tur kelimesi, Allah Tealanın, Hz. Musa ile üzerinde konuştuğu ve orada kendisine Tevratî indirdiği dağdır.
Dehhak ve Abdullah b. Abbas’tan nakledilen başka bir görüşe göre Tur, kendisinde bitki biten dağlara denir. Bitki bitmeyenlere Tur denmez.
64- Sonra siz, bunun ardından yüz çevirdiniz. Eğer size, Allah’ın lütfu ve merhameti olmasaydı, şüphesiz hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.
Rabbiniz sizden, emrolunduğunuz şekilde, ciddiyet ve gayretle amel etmenize dair kuvvetli söz aldığı halde siz yüz çevirdiniz. Size emredilen şeylerle amel etmeyi bıraktınız. Eğer, hata ve günahlarınızdan tevbe ettiğiniz için, rabbiniz size lütufda bulunarak merhamet etmeseydi şüphesiz ki helak olanlardan olurdunuz.