TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 71. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
71- Musa dedi kî: “Rabbim diyor ki “O ne tarla süren yıpranmış bir sığırdır ne de ekin sulayan. Kusursuzdur. Onda alacaklık yoktur.” Bunun üzerine onlar: “İşte şimdi gerçeği bildirdin.” dediler ve sığırı kestiler. Az kalsın bunu yapmayacaklardı.
Musa dedi ki: “Rabbim diyor ki “O, çift sürerek yıpranmış bir hayvan değildir. Ekinlerin sulanmasında kullanılan bir hayvan de değildir. O, kusursuzdur. Asıl rengine kansan başka bir renk te yoktur üzerinde. “İsrailoğulları da: “İşte şimdi gerçeği bize açıkladın. Biz de onu hakkıyla anladık.” dediler. Ve özellikleri açıklanan o sığın bulup kestiler. Fakat az kalsın bunu yapmayacaklardı. Fiyatının yüksek olması ve Allah’ın, ölüyü dirilterek katilin kim olduğunu ölüye söyletip kedilerini rezil edeceği korkusuyla neredeyse o sığın temin edip kesmeyeceklerdi.
* Ayet-i kerimede, sığırın tarla sürerek yıpranmadığı ve ekinleri sulama işinde çalıştırılmadığı zikredilmektedir. Hasan-i Basri bu sığırın, ehlî olmayan vahşi bir sığır olduğunu, bu nedenle âyette zikredilen sıfatlan taşıdığını söylemiştir.
Yine âyet-i kerimede “Kusursuzdur” diyen tercüme edilen ve lügat mânâsı “Berî”demek olan kelimesi, Mücahid tarafından “Alacalıktan beridir” şeklinde izah edilmiş, Katade, Ebul Âliye ve İbn-i Abbas tarafından da
“Kusurlardan beridir” şeklinde izah edilmiştir. Taberi de “Onda alacalık yoktur” ifadesini göz önünde bulundurarak ikinci görüşün tercihe şâyân olduğunu söylemiştir. Zira aksi takdirde, ifadede lüzumsuz bir tekrar olacaktır.
Âyet-i kerimede “Az kalsın bunu yapmayacaklardı.” buyurulmaktadır. Bu ifadeden maksat “Neredeyse sığın kesmeyeceklerdi.” demektir. Sığırı neredeyse kesmemelerinin sebebi, Muhambed b. Kâ’b el-Kurezi, Mücahid ve Muhammed b. Kays’a göre, sığımı fiyatının yüksek olmasıdır. Zira sığırın fiyatı olarak Süddiye göre, ağırlığının on katı altın verilmiş Mücahid, Ubeyde es-Sel-mani ve İbn-i Zeyde göre, derisi dolusu altın verilmiş, İbn-i Abbas, Vehb b. Münebbih ve Ubeyde den nakledilen başka bir görüşe göre derisi dolusu dinar verilmiştir. Hâlbuki İkrimenin rivayetine göre sığırın asıl değeri üç dinar idi.
Vehb b. Münebbih ise sığırı nerdeyse kesememelerinin sebebinin, Allah Teâlâ’nın, katili ortaya çıkararak kendilerini rüsvay etmesinden korkmaları olduğunu söylemiştir. Taberi ise, her iki sebepten dolayı da bunu yapmadıklarını söylemenin daha isabetli olacağını beyan etmiştir.