TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ENAM SURESİ 66. VE 70. AYETLER
66- Kavmin, hak olduğu halde Kur’anı yalanladı. De ki: “Ben, sizin üzerinize vekil değilim.”
Kur’amn hak olduğunda hiçbir şüphe olmadığı halde, senin kavminden olan Mekkeli kafirler onu yalanladılar. Ey Muhammed, sen onlara de ki: “Ben sizin vekiliniz, denetleyiciniz değilim. Ben ancak tebliğ edenim.” [1][83]
67- Her haberin neticelenip kararlaşacağı bir vakit vardır. Yakında bileceksiniz.
Her haberin doğru veya yanlışlığının ortaya çıkacağı bir zaman vardır. Zamanı gelince Kur’amn vermiş olduğu haberlerin de ne olduğunu anlayacaksın: ‘
Bu âyet-i Kerime, Kur’an’a ve onun verdiği haberlere inanmayan kâfirleri tehdit etmektedir. [2][84]
68- Âyetlerimiz aleyhinde konuşmaya dalanları gördüğün zaman, başka bir söze geçmelerine kadar onlardan yüzçcvir. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık o zalim kavimle beraber oturma.
Bu âyet-i Kerime, Müslümanlardan herhangi bir kimsenin, Allanın âyetlerini alaya alanları gördüğü zaman onlardan uzak durmasını, şayet ona Şeytan bunu unutturursa hatırlar hatırlamaz hemen o zalimlerden ayrılmasını emretmektedir. Unutması halinde ise ona bir sorumluluk yoktur. Zira Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şerifinde:
“Şüphesiz ki Allah, ümmetimden hata etmenin, unutmanın ve kendisine zorla yaptırılan işin sorumluluğunu kaldırmıştır.” buyurmaktadır. [3][85]
Bu hususta diğerir âyet-i kerimede de şöyle buyurulmaktadır:
“Allah, size Kur’anda “Allanın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman başka bir söze geçmedikleri müddetçe o kâfirlerle oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz” diye hüküm indirdi. Muhakkak ki Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır. [4][86]
69- Allahtan korkanlara, o zalimlerin hesabından sorumluluk yoktur. Fakat bu bir hatırlatmadır. Gerekir ki sakınırlar.
Allahtan korkanlar, Allahın âyetlerine dil uzatanlarla oturap.kalkmadıkla-n ve onlardan uzak kaldıkları müddetçe, o zalimlerin günahlarından bunlara bir .sorumhıîıık yoktur. Fakat “Onlardan uzak durun” emrimiz. Allahtan korkanlara îmadır. Gerekir ki sakınırlar. [5][87]
70- Dinlerini oyun ve eğlence edinen ve kendilerini dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak. Kişi, kazandığı amel yüzünden helake uğramasın diye Kur’an’la öğüt ver. O gün onun Allahtan başka ne bir dostu ne de bir şefaatçisi vardır. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte onlar, yaptıkları amel yüzünden kendilerini helake teslim eden kimselerdir. Onlar için, inkâr ettiklerinden dolayı kaynar bir içecek ve can yakıcı bir azap vardır.
Ayet-i Celile, Peygamber efendimiz (s.a.v.)’e, dinlerini oyun ve eğlence edinen ve kendilerini dünya hayatına kaptıran kâfirlerden yüz çevirmesini, onların bu hallerinden tedirgin olmamasını, zira sonunda mutlak azaba uğrayacaklarını bildirmektedir.
Yine âyet-i Ceiile, Resulullah (s.a.v.)’e, kazandıkları ameller yüzünden helake uğramasınlar diye insanlara, Kur’an’la öğüt vermesini emrediyor. Zari yat suresinin elli beşinci âyetinde buyuruluyor ki: “Sen hatırlat. Çünkü hatırlatma mutlaka müminlere fayda verir.” [6][88]