TEVHİD KELİMESİ İLE ÇELİŞEN DURUMLAR – 4
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
TEVHİD KELİMESİ İLE ÇELİŞEN DURUMLAR – 4
Hamd âlemleri yoktan var eden kayıtsız şartsız hâkimiyet yetkisine sahip Rahman ve Rahim din gününün sahibi bizlere Kuran ve sünnet vasıtasıyla kurtuluşun yolunu gösteren Allah azze ve celleye mahsustur. Salat ve selam sevgili peygamberimiz kendisine uyulmadığı ve izinden gidilmediği sürece kurtuluşun mümkün olmadığı Muhammed Mustafa (s.a.v) O’nun aline ve ashabına, gayesi Allah azze ve cellenin rızası derdi de Allah azze ve cellenin davası olan tüm mümin ve müminelerin üzerine olsun inşallah.
Kelime-i Şehadet ile çelişen durumları yazmaya devam ediyoruz.
- Kelime-i Şehadet ile çelişen diğer bir tutum ise Allah’ın haram kıldığı şeyleri helal ve helal kıldığı şeyleri haram saymaktır. Allah (c.c) hayat rehberimiz Kuran-ı Kerimde şu şekilde buyurmaktadır: ”Ancak Allah’ın ayetlerine inanmayanlar yalan uydurur. İşte yalancılar bunlardır.’’ (Nahl 105)
Hiç şüphesiz Allah’a karşı uydurulan en koyu yalan O’nun helal kıldıklarını haram ve haram kıldıklarını helal saymaktır. Allah azze ve celle şu şekilde buyurmaktadır: ‘’Dillerinizin düzdüğü yalanlara kapılarak şu helaldir ve şu haramdır, demeyiniz, sonra Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah’a yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. Birazcık dünya menfaatinin arkasından onları acı bir azap beklemektedir.’’ (Nahl 116-117)
- Şehadet kelimesiyle çelişen diğer bir tutum ise, Kuran’da peygamberimiz (s.a.v) e dayandığı kesinlikle belli olan sünnette yer alan nasların bütününe inanmamaktır. Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır: ‘’Yoksa siz bu kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey midir sanıyorsunuz? Kıyamet günü ise böyleleri azabın en ağırına havale edilirler. Allah yaptıklarınızı bilmez değildir.’’ (Bakara 85)
Tirmizi de geçen bir hadisi şerifte peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: ‘’Acaba bir adam düşünebilir misiniz ki, koltuğunda yaslanmışken kendisine benim bir hadisim söylensin de oda buna karşılık sizinle aramızda kuran vardır. Orada helal bulduğumuzu helal ve haram bulduğumuzu haram sayarız demiş olsun. Çünkü Allah’ın Resulünün haram kıldığı şey tıpkı Allah’ın haram kıldığı şeyler gibidir.’’
İmam-ı Maliki’nin bildirdiğine göre peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: ‘’Size iki şeyi bırakıyorum ki bunlara sımsıkı sarıldığınız sürece yoldan sapmazsınız: Bu iki şey Allah’ın kitabı (Kuran) ile Rasullullah’ın sünnetidir.’’
Demek ki Kuran’ın herhangi bir hükmüne, nassına inanmamak imanla çelişir onunla bağdaşmaz. Şunu da belirtelim ki Kuran’ın ve tevatür yolu ile kanıtlanmış sünnetin en küçük bir kısmına veya sünnetin tümüne inanmamak nasıl şehadet davasıyla çelişirse Kuran’a eklenmek istenen bazı yabancı metinleri veya uydurma yolu ile sünnetin arasına sokulan bazı asılsız rivayetleri Kuran ve sünnet kabul etmek şehadet ilkesiyle bağdaşmaz. Peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: ‘’Kim peygamberine veya gözlerinin gördüğüne yâda ana babasına karşı yalan uydurursa cennetin kokusunu bile algılayamaz.’’ (Taberani)
‘’Kim asılsız olduğunu bile bile herhangi bir sözü bana mal ederek başkalarına anlatırsa yalancılardan biri olur.’’ (Müslim-Tirmizi)
10. Şehadet kelimesiyle çelişen bir diğer tutum ise kâfirleri ve münafıkları dost edinmek ve tevhid ilkesinin bağlıları müminleri sevmemektir. Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır: ‘’Ey müminler sakın sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve eğlence konusu yapanlar ile kâfirleri dost edinmeyiniz. Eğer müminseniz Allah’tan korkunuz.’’ (Maide 57)
11. Şehadet kelimesiyle çelişen bir diğer tutum ise Allah’ın sıfatlarından, isimlerinden ve fiillerinden birini inkâr etmek suretiyle O’nu doğru bir şekilde tanımamak ve bilmemektir. Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır: ‘’En güzel isimler Allah’ındır. O’na bu isimlerle dua ediniz ve bu isimler konusunda sapıklığa düşenleri sapıklıkları ile baş başa bırakınız.’’ (Araf 180)
Şehadet kelimesiyle çelişen tutumlar konusunda bu kadarla yetiniyoruz çünkü ayrıntılara inmek meseleyi dallandırıp budaklandırmak istemiyoruz. Fakat maddeler halinde sıraladığımız tutumlar, daha başka benzerlerini de içine alabilecek temel çerçevelerdir. Sözlerimizi bitirirken yüce Allah’tan imanımızı muhafaza etmesini diliyoruz çünkü zamanımız da küfür ve şirk yaygın hale gelmiştir. O kadar ki günümüzde şehadet kelimesiyle hiç çelişkiye düşmemiş saflığın saflığını olduğu gibi koruyabilmiş bir tek kişi bile zor bulabiliriz. Yani bu demek oluyor ki o zor bulunacak olan kişilerden olmak için çok samimi azimli, sabırlı, gayretli olmak zorundayız. Allah azze ve celle bizlere sıratı müstakim üzerinde sabit kalabilmeyi nasip eylesin. Allah’a emanet olun. Selam ve dua ile…
VELHAMDULİLLAHİRABBİLÂLEMİN…