sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Zafer Sabredenlerindir

A+
A-

Bismillahirrahmanirrahim

Hamd alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Salat ve Selam Peygamberimiz Hz. Muhammed’e, Ehli Beyti’ne ve ashabına olsun.

Allah Teala sabrı, bitmek bilmeyen bir cömertlik, yanılmak bilmeyen bir keskinlik, hezimete uğratılamayan bir ordu, yıkılamayan sağlam bir kale kılmıştır. Sabır, binicisini yarı yolda bırakmayan bir binittir. Sabır ile zafer ikiz kardeş gibidirler. Allah Rasûlü (s.a.v) “Zafer, sabredenlerindir.” (Ahmed b. Hanbel, 1, 307) buyurmuştur.

Sabır, hiçbir hazırlık ve yardımcı gerekmeksizin sahibine en çok yardım eden yardımcılardan biridir. Zafer ile olan ilişkisi, başın cesetle olan ilişkisi gibidir. Kurtuluş ve felaha ermenin yoludur. İnsanın din ve dünyasında ihtiyaç hissettiği önemli bir fazilettir.

İnsan, ya uygulaması ve uyması gereken bir emir için sabreder veya terk edip uzaklaşması gereken bir nehiy için sabreder. Onun kaderi buna göre cereyan eder. Veya insan, nimetlerin sahibi olan Yüce Allah’ın verdiği nimetlere şükür konumunda olabilir. Bunların dışında başka bir halde olmayacağına göre, demek ki insan, ölünceye kadar sabretme durumunda olmalıdır. Hayat, ancak sabırla doğru bir istikamete girebilir. Sabır, imtihan dünyasının sorunları için bir devadır. Sabır, zaferin geciktiği durumlarda mücahidin azığıdır. İlmin sahipsiz kaldığı zamanlarda âlimin gıdasıdır. Sabır, küçük-büyük, kadın-erkek, herkesin azığıdır. Onlar, sabra sarılır ve ona sığınırlar.

Lügat anlamıyla sabır (ص-ب-ر), insanın kendini bir şeyden men etmesidir.

Şer’î manada sabır ise; Allah Teala’nın emretmiş olduğu bir şeyi yapmak veya yasaklamış olduğu bir şeyden uzaklaşmakla ilgili olarak, insanın nefsini kontrol altına almasıdır.

Sabır ayrıca, men etmek, şiddetle sakınmak anlamlarını taşır. Sabır şehvetlerin dürtüsü karşısında, din üzere sebat etmek demektir. Sabır, kitap ve sünnet üzere sebat etmek demektir. Çünkü onlara sarılan kişi, başına gelen musibetlere, ibadetlerin sıkıntılarına ve haramlardan uzaklaşmaya karşı direnç göstermiştir. Sabır üç türlüdür:

  1. Allah’a itaat etme hususunda sabretmek.
  2. Kötülük işlememe hususunda sabretmek.
  3. Allah Teala’nın takdir ettiği musibetlere sabretmek.

En güzel mertebe sabır mertebesi, en güzel huy sabır huyu ve en güzel insan sabreden insandır. Sabır, cennet yoludur.

“Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü’minlerle; ‘Allah’ın yardımı ne zaman?’ diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah’ın yardımı pek yakındır.”

(Bakara 214)

 

İnsanlar, sabır konusunda çeşitli gruplara ayrılırlar:

  1. Sabır ve takva ehli olanlar. Bunlar, Allah Teala’nın kendilerine nimet olarak verdiği, dünya ve ahiret mutluluğunu elde eden kimselerdir. Bunlar, Allah’a itaat etmek ve O’nun yasakladıklarını terk etmek için sabretmişlerdir.
  2. Bazı insanlar takvalı olmalarına rağmen sabırlı değillerdir. Bu durumda insan âbid, zâhid, dürüst, oruç tutan, sadaka veren, infak eden, zikreden, Allah’a boyun eğen biri olabilir; ancak başına bir musibet geldiğinde yıkılır. Hiç haram yememe hususunda takva sahibidir. Ancak başına bir musibet gelince yerle bir olur.

İbnu’l-Cevzi şöyle diyor: Yaklaşık seksen yaşlarında ve cemaatle namaz kılmaya özen gösteren bir adam tanıyorum. Bir gün torunu (kızının oğlu) ölünce şöyle dedi: “Hiç kimsenin Allah’a dua etmesine gerek yok. Çünkü (gördüğünüz gibi) kabul etmiyor!”

O halde, bazı insanlar ibadet ehli olmalarına rağmen sabretmezler, zorluklara karşı direnmezler ve musibet anında hemen yıkılırlar. İşte bu insanlardan biri şöyle diyor: “Şu kadar çoçuğum var. Allah’ın onların başına musibet getirmesinden korktuğum kadar başka hiçbir şeyden korkmuyorum.”

Allah Teala sonsuz yücelik sahibidir. Bu konularda, insanın, küfrün hangi aşamalarına gelmiş olduğuna bir bakar mısın? Bu, Allah hakkında su-i zan beslemekten başka bir şey değildir. Kalbinde böyle batıl bir inanç taşıyan kişiye kıldığı namazın hiç faydası olur mu?

“De ki: ‘Gece ve gündüz sizi Rahman (olan Allah)tan kim koruyabilir?’ Hayır, onlar Rablerini zikirden yüz çevirenlerdir.”

(Enbiya 42)

 

O halde sabretme azmi olmayan veya sabra inanmayan bir kimseye, yaptığı ibadetlerin hiçbir faydası yoktur.

Rabbim bizleri sabrın hakikatini bilip yaşayan kullarından eylesin inşAllah.

Amin.

Selam ve dua ile.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.