sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

BÜTÜN DÜNYA ONUN İÇİNDİR, O İSE ALLAH İÇİN

Aralık 19, 2025 11:59
29
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

BÜTÜN DÜNYA ONUN İÇİNDİR, O İSE ALLAH İÇİN

Gerçekten Hamd Allah (c.c)’a mahsustur. O’na Hamd ederiz ve O’ndan yardım dileriz. Mağfireti O’ndan ister, doğru yola iletilmemizi O’ndan bekleriz. Nefislerimizin kötülüklerinden ve amellerimizin fenalıklarından Allah’a sığınırız. Allah (c.c kimi hidayette kılmış ise, o gerçekten hidayete erişmiştir. Kimi de dalâlette ve sapıklıkta kılmış ise, artık o kendisi için bir dost ve yol gösteren bulamaz. Şehadet ederim ki, Allah’tan başka bir tek ilah yoktur ve O’nun eşi ve benzeri de yoktur. Yine şehadet ederim ki, Hz. Muhammed (s.a.v) Allah’ın kulu ve Resulüdür. Salât ve selam O’na, Ehli Beytine, ashabına ve O’nun yolunu izleyenlere ve onun gösterdiği çizgide yürüyenlere olsun.

 

İSLAMIN MANASI

Her din, ya kurucusunun, yahutta hangi millet, hangi cemiyet içinde zuhur etmiş ise o milletin, o cemiyetin adıyla anılır. Mesela Hristiyanlık, adını Hazreti İsa isminin Hristiyanca karşılığı olan Hristos’tan; Budizm, kurucusu Gotoma Buda’dan; Zerdüşt dini, kurucusu Zerdüşt’ten; Yudaizm “yani Yahudilik”, adını dinin ilk zuhur ettiği yerdeki kabilenin adı olan Yuda’dan almışlardır. Ancak İslamiyet müstesna olmak üzere; diğer dinlerde vaziyet hep aynıdır. İslam dini ise muayyen şahıs ve cemiyetlere bu şekilde imtiyaz tanımaması dolayısıyla, emsalsiz üstünlüğün derecesine varmış bulunmaktadır. “İslam” kelimesi muayyen şahıs, cemiyet veya memleketin malı olmadığından -bu gibi şeylerle münasebet ifade etmez. Ne beşeri zihniyetin mahsulüdür; ne de belirli bir cemiyete mal edilebilir. Beynelmilel bir din olup, gayesi İslamın hal ve hususiyetlerini insanda meydana getirmektir.

Mamafih “islam” vasfı bir ünvandır. Bu vasfa sahip olan herkes; hangi ırka, hangi cemiyete, hangi içtimai zümreye mensup olursa olsun müslüman sayılır. Kur’an-ı Kerim’e göre: Her devirde ve her türlü halk arasında bu vasfa sahip salih insanlar bulunagelmiştir. -Onların hepsi müslüman idiler ve müslümandırlar.-

Bu hal kendiliğinden bizlere şu suali getirir: İslam ne demektir? Müslüman neye derler?

İSLAM NE DEMEKTİR?

“İslam” Arapça bir kelime olup boyun eğme ve itaati ifade eder. Allah’u Teala’ya boyun eğme ve itaata müstenit din olmasından dinimize islam dini denilmektedir.

Herkesin görebileceği gibi, içinde yaşamakta olduğumuz alem bir nizama tabi bulunmaktadır. Kainatın her uzvu arasında kanun ve nizam mevcuttur. Fevkalade tarzda yürürlükte olan muhteşem plan içinde her şeye ayrı yer tahsis edilmiştir. Güneş, ay, yıldızlar ve gökyüzündeki her şey mükellef sistem içinde birbirine örgülü vaziyettedir. Değiştirilmesi mümkün olmayan bir kanuna tabi olurlar ve Allah’u Teala’nın onlar için takdir buyurduğu yoldan en ufak inhiraf gösterilen rotada titizlikle seyreder. Fırıldak gibi dönen ufacık elektron zerreciklerinden nebulaya kadar her şey aynı şekilde, kendilerine mahsus kanunlara tabi olurlar. Madde, enerji ve hayat hep onlarla alakalı kanunlara itaat gösterirler ve büyümeleri, yer değiştirmeleri, yaşamaları ve ölmeleri bu kanunlara göre olur. Beşeri alemde dahi, tabii kanunlar oldukça aşikar bir vaziyettedir. İnsanın doğuşu, büyümesi ve hayat bir takım biyolojik esaslara göre ayarlanır. İnsan tabiattan geçimini, değiştirilmesi mümkün olmayan kaidelere göre, temin eder. En ufak necisten kalbe, dimağa kadar vücudun her organı, her biri için hazırlanmış tertiplere göre idare edilirler. Kısacası alemimiz kanun ve nizam alemidir; içindeki her şey evvelce hazırlanmış yolda seyreder. Kainatı ihata eden en ufak toz zerresinden, gökyüzündeki samanyoluna kadar her şeyi idare eden bu kudretli, cihanşümul nizam; Kainatın Yaratıcısı ve idare edicisi olan Allah’ı Teala’nın kanun ve nizamıdır. Bütünüyle mahlukatın bu kanuna itaat etmesiyledir ki, bütün kainat tam manasıyla İslam dinini takip etmektedir. Çünkü İslam, kainatın sahibi olan Allahı Teala’ya itaat ve teslimiyetten başka bir şey değildir. Böylece güneş, ay ve gökteki her şey müslümandır. Hava, su, hararet, taşlar, ağaçlar ve hayvanat için de, aynı şey varittir. Cenabı Hakka, kanunlarına boyun eğmek suretiyle itaatta bulunan, kainattaki her şey müslümandır. Hatta Allah’ı Teala’ya inanmayı reddeden ve Allah’tan başkasına tapan kimse bile cismani varlığı bakımından müslüman olmak zorundadır. Çünkü cenin devresinden, ölümünü müteakip cesedi parçalanıp toz haline gelinceye kadar geçen bütün hayatı ile, adele dokusu ve vücudunun her uzvu, Allah’u Teala’nın takdiri olan seyri takip eder. Hatta cehaleti hasebiyle Allah’ı inkar eden dili bile fıtrat bakımından müslümandır. Allah’tan gayrisine ahlaksızca boyun eğen kafası da doğuştan müslümandır. Hakiki bilgiden mahrum olmasından, Allah’tan başka tanrıların içinde sevgi ve huşu beslediği kalbi de sezgi bakımından müslümandır. Bunların hepsi ilahi nizama bağlıdır; iş ve hareketleri ancak o kanunun hükümlerince idare olunur.

Kısacası, insan ve kainatın durumu budur. Şimdi meseleyi başka görüş üzerinden ele alalım. İnsanoğlu hayatında ve ef’alinde iki safha, iki ayrı alem olmak üzere yaratılmıştır. Birincisi, kendini tamamiyle İlahi nizam içinde bulduğu alemdir. Ondan bir nebze olsun kımıldayamaz; bir adım uzaklaşılamaz. Hiç bir şekil ve tarzda ondan kaçınamaz. Yani diğer mahlukat gibi tabii kanunların, tamamiyle hükmü altında olup onu takip durumundadır. Fakat ef’ali ile alakalı bir alem daha vardır. İnsanoğluna fikir ve idrak bahşedilmiştir. Düşünce ve muhakeme, kabul veya reddetme, benimseme veya benimsememe kudretine sahiptir. Seçtiği hayat tarzında, herhangi bir yolu benimsemede hürdür; istediği itikadı kabul edebilir; herhangi bir hayat tarzını benimseyebilir; ve beğendiği herhangi bir ideolojiye göre hayatını ayarlayabilir; ve beğendiği herhangi bir hayat tarzını benimseyebilir; kendi tarz ve hareketini hazırlayabilir. Ona serbest irade verilmiştir. Kendine, hareket rotası çizmeye muktedirdir. Bu ikinci safhada ona, diğer mahlukat hilafına, düşünce, seçme ve hareket serbestisi verilmiştir.

Bu iki safhadan her ikisi de insan hayatında apaçık ve beraberce bulunur.

Birinci safhada insanoğlu diğer bütün mahlukat gibi doğuştan müslümandır. Allah’u Teala’nın emirlerine daima itaat eder ve böyle kalmak durumundadır. İkinci safhada ise müslüman olmak veya reddetmek hususunda hürdür; tercih yapabilme serbestisine sahiptir. Bu serbestinin kullanılması neticesi, insanoğlu, müslümanlar ve münkirler diye iki ayrı gruba ayrılır. Yaratıcısını kabul etmek, O’nu mutlak sahibi olarak tanımak; kanun ve emirlerine samimiyetle, can ve gönülden boyun eğmek; Allah tarafından içtimai ve ferdi hayat için insana tebliğ buyurulun prensipleri takip etmek yolunu tercih eden kimse, bu suretle, tam müslüman olur. Yani kendisine fark gözetme serbestisi bahşedilmiş olan fikir sahasında Allah’u Teala’ya, bile bile itaata karar vermesiyle, İslam’daki tekamüle erişmiş olur. Artık bütün hayatı Allah’u Teala’ya boyun eğer hale gelmiş ve şahsiyetindeki muvazenesizlik bertaraf edilmiştir. O şimdi tam bir İslamiyettir.

Şimdiye kadar gayri şeri tarzda itaat ettiğine, şimdi bile teslim olmaktadır. Şimdiye kadar elinde olmadan itaat etmekte olduğu sahibine, şimdi ise isteye isteye bağlanmış bulunmaktadır.

Şimdiki bilgisi mutlak bilgidir. Çünkü ona öğrenmek ve öğretmek kudretini bahşeden mutlak varlığı bilmektedir. Muhakeme ve idraki denk teraziye yerleştirilmiş vaziyettedir. Çünkü ona, düşünce ve muhakeme kabiliyeti bahşeden varlığa, doğru yolu görerek itaata karar vermiş bulunuyor. Dili de keza Hakka kavuşmuştur. Çünkü ona konuşma kabiliyetini veren sahibini kabul ederek itiraf etmektedir. Artık onun bütün varlığı hakikatın vücut bulmuş bir halidir. Çünkü, iradi ve gayri iradi olarak bütün hayat alemlerinde kainatın sahibi, tek ve aynı olan Allah-u Teala’nın kanunlarına itaat etmektedir. Bütünüyle kainatın tapmakta olduğuna taptığından, artık o, kainatla sulh ve barış halindedir. Böylece bu ihsan Allah’u Teala’nın dünyadaki temsilcisidir. Bütün dünya onun içindir; o ise Allah için… (MEVDUDİ)

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

Yazarın Diğer Yazıları
Kasım 13, 2025 11:59
Ekim 19, 2025 11:59
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.