sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

VEHBE ZUHAYLİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA ENFAL SURESİ 27. VE 28. AYET-İ KERİMELER

VEHBE ZUHAYLİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA ENFAL SURESİ 27. VE 28. AYET-İ KERİMELER
Aralık 22, 2025 09:57
8
A+
A-

Allah’a, Peygambere Ve Emanete Hıyanet

 

27- Ey iman edenler! Allah’a ve Rasûlü- ne hainlik etmeyin. Siz kendiniz bile  bile kendi emanetlerinize hainlik eder misiniz?

28- Bilin ki’ mallarmız ve çocuklarınız  ancak birer imtihandır ve büyük mükâfat şüphesiz Allah katmdadır.

 

Açıklaması

 

Allahü Teâlâ, bu ayette, şerl mükellefiyetlerin eksiksiz olarak yapılması­nın gerekli olduğunu belirtiyor.

Ey Allah’ın peygamberlerine ve Kur’ân’a inanan müminler! Farzlarını yapmamakla, ya da koyduğu sınır ve haramlarını tecavüz etmekle Allah’a hı­yanet etmeyiniz. Sünnetine sarılmamakla, emrettiklerini yapmamak ve neh-yettiklerinden kaçınmamak, arzularına ve babalarınızdan miras aldığınız şey­lere uymakla peygambere hıyanet etmeyin. Aranızda birbirinizden aldığınız emanetlere, onlara riayet etmemekle hıyanet etmeyin. Bu, maddî emanetleri içine aldığı gibi, ümmete ait sırları düşmanlara aktarmak ve fertlere ait sırları insanlar arasında yaymak gibi şeyleri de içine alır. Emanet, Allahü Teâlâ’nın kullarına emanet ettiği farz ve had cinsinden amellerdir. Hıyanet ise farzları yapmamak, hükümlerini uygulamamak, sünnetlerine sarılmamak ve başkala­rının haklarına riayet etmemektir.

Ve siz hıyanet ettiğinizi biliyorsanız. Bunun sonucunu da biliyorsunuz. İyi ile kötüyü birbirinden ayırt edebiliyorsunuz. Hıyanetin kötülüklerini biliyorsu­nuz. Hıyanet, unutarak değil, bile bile yaptığınız ihmaller, hatalardır.

Hıyanet: İnsanın küçük büyük günahlarını ve başkalarına zararı dokunan hareketlerini içine alır.

Güvenilirlik müminlerin, hıyanet ise münafıkların sıfatlanndandır. İmam Ahmed, Enes ibni Malik’in şöyle dediğini rivayet eder: “Ahdine riayet etmeyen kimsenin imanı yoktur.” Buharı ve Müslim’in Ebû Hüreyre’den rivayet ettikleri hadis-i şerifte Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Münafıklığın alameti üç­tür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözünden cayar, kendisi­ne bir şey emanet edildiği zaman hıyanet eder. Oruç tutup namaz kusa ve ken­disinin müslüman olduğunu zannetse de…”

Sonra Allahü Teâlâ, insanı hıyanete sevkeden şeyin mal ve evlât sevgisi olduğu için, akıllı kimsenin o sevginin zararlarından çekinmesi uyarısında bu­lunarak: “Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer fitnedir” buyurmuştur. Yani, şüphesiz ki, mallar ve çoluk çocuklar, Allah’tan birer imtihandır. Onlar husu­sunda Allah’ın hadlerini nasıl muhafaza ettiğinizi açığa çıkarmak için imtihan eder. Fitneye düşmenin tek sebebi ise günah yahut azaptır. Çünkü o, kalbi dünya ile meşgul eder, ahiretle ilgili amel işlemekten ahkoyar. İnsan, mal sev­gisi, onu kazanıp biriktirme arzusuyla yaratılmıştır… Eğer insanda Allah kor­kusu olmazsa, cimrilik yapar, malm içinden Allah’ın haklarını vermez, fakirle­re ihsanda bulunmaz, iyi, hayır ve güzel işlere harcamaz. Evlat sevgisi de insa­nın fıtratında vardır, bazan bu sevgi, insanı haram mal kazanmaya sevkeder. Onun için insan mal ve çoluk çocuk hususunda dikkatli olmalı, helal mal ka­zanmalı ve onu hayır ve iyi yolda harcamalı. Çocuklarına helâl olanı yedirmeli­dir ki, vücudlanna haram girmesin, dînî hükümlere bağlı, sorumluluk duygusu içinde ve haramlardan uzak bir şekilde yetişsin.

Sonra Allahü Teâlâ ayeti, kusur işleyeni uyandırıcı etkili bir sonuçla biti­rerek: “Büyük mükâfat şüphesiz Allah kalındadır” buyurmuştur. Yani O’nun sevabı ve cennetleri, sizin için mallardan ve çoluk çocuktan daha hayırlıdır. Şu­rası bir gerçek ki, bazan onlardan düşman olanı olabilir, pek çoğu ise, sana ge­lebilecek bir azaptan seni kurtaramaz. Allah, dünya ve ahiretin tek sahibidir. O halde siz, mal, çoluk çocuk konularında şer1! ve dinî hükümlerine riayet ede­rek, Rabbinizin sevabını tercih edin, dünyadan yüz çevirin, mal toplamaya ve çoluk çocuk sevgisine aşırı düşkün olmayın ki, onlar yüzünden tehlikeye girme-yesiniz. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurur: “O mal ve oğullar dünya hayatı­nın süsüdür. Geri kalacak olan salih amelleridir ki, Rabbinin nezdinde sevapça da hayırlıdır, amelce de hayırlıdır* (Kehf, 18/46). [1][13

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.