sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA KEHF SURESİ 46. VE 50. AYET-İ KERİMELER

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA KEHF SURESİ 46. VE 50. AYET-İ KERİMELER
Ekim 21, 2025 09:56
A+
A-

46- Mal ve oğullar, dünya hayatının geçici ziynetidir. Geride kalan salih ameller ise, sevap olarak da, ümit kaynağı olarak da rabbinin nezdinde sizin için daha hayırlıdır.

Âyet-i Kerimede, mal ve oğulların, dünya hayatının ziyneti olduğu zikredilmektedir. Başka bir âyet-i Kerimede de: “Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir imtihandır[1][48] buyurulmaktadır. Diğer bir âyette de: “Kadınlara, oğullara, kantar kantar altın ve gümüşlere, besili atlara, hayvanlara’ ve ekinlere karşı duyulan aşın istek, insanlara süslü gösterildi. Oysa bunlar, sadece dünya hayatının geçici malıdır. Varılacak güzel yer ise, Allah’ın katındadır[2][49] buyuruluyor.

Âyet-i Kerimenin devamında: “Geride kalan salih ameller ise rabbinin nezdinde sizin için daha hayırlıdır” ifadesi zikredilmektedir. Bir kısım âlimler burada zikredilen “Salih ameller”den maksadın, beş vakit namaz olduğunu söylemişlerdir. Diğer bazıları ise, “Salih ameller”den maksadın, “Lâilahe İllallah” “Sübhanallah” “Elhamdülillah” “AUahu ekber” “La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil Azîm” şekillerinde Allah’ı zikretmek olduğunu söylemişlerdir.

Bazıları ise buradaki “Salih ameller”den maksadın, Allah’a itaat etmeyi içine alan bütün ameller olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da burada zikredilen “Salih amellerden” “maksadın, güzel sözler söylemek olduğunu zikretmişlerdir.

Taberi, bütün ibadet ve hayırların buradaki “Salih ameller”e dahil olduğunu söylemiştir. [3][50]

 

47- (Ey Muhammed, sen insanlara, varlık âleminin yok olacağı günü hatırlatarak uyar) O gün dağları yürüteceğiz ve sen, yeryüzünü çırılçıplak (dümdüz) göreceksin. Biz, hiçbir şey bırakmadan insanları biraraya toplayacağız.

Allah teala bu âyet-i Kerimede, kıyamet gününün dehşetli hallerinden bazılarını zikrediyor. O gün dağların yürütülüp vadilerin dolacağını, yeryüzünün, her taraftan görülebilecek bir hal alacağını, yerin içinde hiçbir kimsenin bırakılmayıp diriltileceğim beyan ediyor. ,

Bu hususta diğer âyetlerde de şöyle buyuruluyor: “Sûr’a üfürüldüğü gün, göklerde ve yerde bulunanlar dehşetli bir korkuya kapılırlar. Ancak Allah’ın diledikleri bunun dışındadır. Hepsi de onun huzuruna boyunlarını bükerek gelirler”. “Sen, dağlara bakarsın da yerinde duruyor sanırsın. Halbuki onlar, bulut geçer gibi geçer giderler. İşte bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah’ın işidir. Şüphesiz ki o, yaptıklarınızdan haberdardır. [4][51]“Ey Muhammed, kıyamet günü dağların ne olacağını sorarlar. Sen onlara şöyle de: “Rabbim onları (unufak edip) savuracaktır. [5][52]

 

48- O gün bütün insanlar (Hesap vermek için) saflar halinde rabbiiıin huzuruna çıkarılacaklardır. Allah onlara şöyle diyecektir: “Şüphesiz huzurumuza ilk yarattığımız gibi geldiniz. Halbuki (Dünyada sizleri hesaba çekmek için) bir yer ve zaman tayin etmediğimizi sanıyordunuz”.Ey Muhammed, o gün, yaratılanlar saf saf olup rabbinin huzuruna  çıkarılacaklardır. O anda kendilerine şöyle denecektir: “Ey insanlar, sizleri ilk  yarattığımız şeklinizle şimdi diri olarak bize geldiniz. Halbuki içinizden âhirete iman etmeyenler, sizi diriltmek için bir yer ve zaman yaratmayacağımızı sanıyorlardı. [6][53]                                                                                         .

 

49- O gün herkesin amel defteri ortaya konur. Ey Muhammed, günahkârların, amel defterlerinden korkarak: “Eyvah bize, bu nasıl deftermiş ki, büyük küçük hiçbir şey bırakmadan hepsini saymış dökmüş” dediklerini görürsün. Onlar, işlediklerinin cezasını bulurlar. Kabbin kimseye zulmetmez.

Allah, insanları biraraya topladığı o kıyamet gününde onların amel defterlerini önlerine koydurur. Herkes amel defterini aldıktan sonra suçluların, amel defterlerindeki durumlarından dolayı ve korkarak şöyle dediklerini görürsün: “Vay halimize, bu defter nasıl bir deftermiş, küçük büyük hiçbir amel bsırakmayıp hepsini tesbit etmiş!”.

Evet, işte insanlar dünyada yaptıkları iyilik ve kötülükleri önlerinde hazır olarak bulacaklardır. Ey Muhammed, bil ki rabbin, hiçbir kimseye zulmetmez. [7][54]

 

50- (Ey Muhammed, sen insanlara, Âdemle İblisin kıssasını hatırlat) Hani bir zaman Meleklere: “Âdem’e secde edin” demiştik de İblis’in dışında bütün Melekler secde etmişlerdi. Cinlerden olan İblis ise rabbinin emrinden çıkmıştı. Beni bırakıp İblis’i ve soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düşmanimzdır. Zalimler için bu, ne kötü bir değiştirmedir.

Ey Muhammed, hani biz bir zaman, Meleklere: “Âdem’e saygı secdesinde bulunun” demiştik. Onlar da secde etmişlerdi. Fakat bu müşriklerin dost edindikleri İblis Allah’a karşı böbürlenerek ve Âdem’i kıskanarak secde etmemişti. O cinlerdendi. İblis, rabbinin emrinden çıktı. Ey insanlar, artık siz, atanız Âdem’i kıskanan ve benim kendisine verdiğim nimetlere karşı nankörlük eden bu İblis’i ve onun soyundan gelenleri benim dışımda dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki o, sizin için düşmandır. O, daha Önce atanız Âdem’i aldatarak, nimetleri bol olan cennetten çakarmış, sıkıntı ve çilelerle dolu olan yeryüzüne inmesine sebep olmuştur. Allah’ı bırakıp da İblis’i ve onun soyundan gelenleri dost edinmek zalimler için ne kötü bir değiş tokuştur.

Âyet-i Kerimede, İblis’in, cinlerden biri olduğu zikredilmektedir. Bakara sûresinin otuz dördüncü âyetinin izahında da ifade edildiği gibi, tercih edilen görüşe göre İblis Meleklerden değil Cinlerden biridir. Ancak Taberi İblis’in, Meleklerden biri olduğu görüşünü tercih ettiği için bu âyetteki “İblis cinlerdendir” ifadesini şu şekilde izah etmiştir”. “İblis, Melek kabilelerinden  “Cin” diye adlandırılan bir kabilededendir”. Bazılarına göre ise İblis, cennette  görevlendirilen Meleklerden biriydi. Bu sebeple “Cin” adını aldı.     [8][55]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.